Ecz. Ali ERDEM
Bu ayki köşe yazımı son zamanların en gözde konusu olan OTC üzerine yapmak istiyorum. Size elimden geldiğince bu konunun detayını geçmişini ve eczacı olarak nasıl bir noktada durmamız gerektiği konusundaki gözlem ve fikirlerimi aktarmaya çalışacağım.
OTC (over the counter) kelimelerinin İngilizce kısaltılmış halidir. Ancak Türkçe’ye tezgah üstü ilaç olarak çevrilse de henüz tam bir Türkçe karşılığı veya kabul edilmiş akademik bir tanımı bulunmamaktadır. Genelde OTC reçetesiz satılan tüm ilaçlar olarak tanımlansa da bu son derece sığ ve eksik bir tanımdır. Ayrıca bu tanım üzerinden yapılması olası yasal düzenlemelerin gelecekte iyi sonuçlar doğurmayacağını öngördüğümü ifade etmek istiyorum.
Dünyadaki OTC uygulamaları
Dünyada OTC uygulamalarına bakıldığında bazı ülkelerde bu işin marketlerde ilaçların satıldığı ve ilaç etkileşimleri ve bilinçsiz kullanım sonucu ölüm ve acil servis başvurularının yoğun yaşandığı ABD gibi ülkeler yanında daha soft uygulamalar ile geçiş dönemi yaşayan Almanya vb ülkelerin olduğu örnekler ve akımlar mevcut. Bu uygulamalar yanında son zamanlarda sıkça sözü edilen ve OTC tanımı yanında ülkemizde ölçülmesi gereken bir parametrede sağlık okuryazarlığıdır. OTC kavramının sağlık okuryazarlığı düşük ülkelerde ciddi tehlikeler yaratacağı aşikârdır. OTC pazarının ayrıca reklam ile desteklenerek açılması öngöremeyeceğimiz tahribatlara gebedir. Gıda desteklerinin 5996 sayılı yasa ile tarım bakanlığı ruhsatı ile kontrolsüz pazarlanması sonucu ülkemizde ölümler yaşandı. Bu sebeple OTC için hem kamu erkinin hem de sanayi ve meslek örgütlerinin ciddi şekilde çalışması gerekmektedir.
Reçetesiz İlaçlar Çalıştayı
Konuya birde eczacı ve eczacı örgütleri açısından bakmak istiyorum. Eczacı tabanı OTC konusuna mesafeli bakmış ve konuyu konuşmamayı tercih etmiştir. OTC yasasının çıkmasına ilişkin çabalarda bu bakış açısıyla reddedilmiştir. Eczacı örgütlerimizin konuyla ilgili çalışmalarına baktığımda sadece 1993 yılında İstanbul Eczacı Odası tarafından yapılmış ilaçta reklam konulu panel dışında bir çalıştaya rastlamadım. Konuya örgüt yöneticilerimizin mesafeli baktığı ve OTC kavramına karşı çıktıkları panel notlarından anlaşılıyor. Ancak yeni gelişmelerde yok değil. TEB 26 Eylül 2016’da Reçetesiz İlaçlar: (Stratejik Yönelim Çalıştayı) yapmak için eczacı odalarından konu ile ilgili eczacıların katılımının sağlanmasını istemiştir. Bu çalıştay hazırlığı birliğimizin bu konudaki mesleki politikasını gözden geçirme ve yeniden düzenleme çabası olarak değerlendirilebilir.
Yasal mevzuat
Meslek örgütlerimizin artık bu konudaki katı muhafazakâr tutumunu bırakarak doğru politikalar üreterek bu grup ilaçların eczacı danışmanlığında toplumun sağlık okuryazarlığına katkı sunularak eczanelerimizden karşılanmasına önayak olacak yasal düzenleme taleplerini dile getirmeleri gerekir. Özellikle OTC’nin yasal mevzuatında konunun uzmanı olan eczacı mutlaka geçmelidir. Bir diğer önemli husus ise OTC listesi hazırlanırken oluşturulacak kıstasların belirlenmesidir. Bu listeye girecek ilaçlar güvenli, etkin, suistimal edilmesi durumunda hasar potansiyeli düşük ve yan etki insidansı tolere edilebilir seviyede olmalıdır. Ayrıca ilgili yasaya bu ilaçların eczane dışında satışının tespiti halinde ciddi yaptırımlarda getirilerek kontrolsüzce dağıtımının da önlenmesi gerekir. Gelişmelerin eczacılık mesleğine olumlu katkıları olması dileği ile