Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirilen 13. Türkiye Eczacıları Kongresi’nin açılışında konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ilaç ve eczacılık sektöründeki yenilikleri desteklediklerini söyledi. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren insanlarla hastalıklar arasında çetin bir mücadele yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini aktaran Çelik, “Bu mücadeleyi genellikle insanlık kazanıyor. Ancak zaman zaman hastalık karşısında da aciz kalıyoruz. Bilim sayesinde genel olarak yaşam kalitemiz artıyor. Bugün ortalama yaşam süreleri artıyorsa, bunu tıp ve eczacılıktaki gelişmelere borçluyuz. İlaç sektörü dünyanın en büyük sektörü olmayı sürdürüyor. Dünya ilaç pazar harcı 2015 yılı itibarıyla 1.08 trilyon ABD dolarının üzerinde gerçekleşti. Ülkemizde de ilaç kullanımı büyük bir artış göstermektedir” diye konuştu. Eczacıların insanlara doğru zamanda doğru ilaca ulaşmayı sağlayarak çok büyük bir görevi ifa ettiklerini aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eczacıların ticaretini yaptığı ilaçlar, Bakanlığımızın üzerinde en fazla durduğu sektörlerin başında geliyor. Türkiye toplam ilaç pazarı 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında büyüme göstermiştir. Türkiye, pazar büyüklüğü bakımından, dünyada 16. sırada yer almaktadır. 2015 yılında ilaç sektöründe, 992 milyon dolarlık ihracat yaptı. Ancak buna karşılık ithalatımız 4.6 milyar dolardır. Yani bu sektörde, ihracatın, ithalatı karşılama oranı sadece yüzde 20’dir. Bu sektörde yerli üretimi muhakkak daha etkin hale getirmeliyiz. Geçtiğimiz yıl, Türkiye ilaç pazarının, kutu bazında yaklaşık yüzde 73’ü yerli üretimle karşılanmış. Ancak değer bazda baktığımızda bu oran yüzde 42’ye tekabül ediyor. Türkiye’nin ihraç ettiği ilaçların kilogram başına değeri 24 dolar. Bu rakam Almanya’da 91, Amerika’da 166, Kanada’da ise 300 dolardır.” Bu sektörde yerli üretimi artırmak ve daha yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesini sağlamanın herkesin görevi olduğunu hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konuda kamu kurumlarına, doktorlarımıza ve eczacılarımıza çok büyük görevler düşüyor. Bizler ilaç sektöründe daha fazla yatırım yapılması için çalışmalar sürdürüyoruz. Özellikle Ar-Ge çalışmalarına daha fazla destek olacağız. Bilhassa bio-teknoloji alanına ağırlık vererek ilerliyoruz. Doktorlarımızın reçete yazarken, yerli ilaçları tercih etmeleri gerekiyor. Eczacılarımızın da en azından satışta yerli ürünlere öncelik vermelerini arzu ediyoruz. TÜBİTAK bünyesinde bio-teknolojik ilaçların üretilmesini, Gen haritalarının ortaya çıkması için değerli çalışmalar yürütülüyor. Üniversitelerimizin bünyesinde, ilaç üretimi konusunda faaliyet gösteren merkezlerimiz önemli çalışmalar yürütmekte. İlaç sektörünün millileşmesinin çok önemli olduğuna inanıyor ve bu yönde adımlar atıyoruz. Bu konu en az savunma sanayi, enerji, gıda ve buna benzer alanlar kadar önem taşıyor.” Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak da, eczacıların, sağlık meslek örgütlerinin insanların sağlık hizmetlerine erişimini ve kalitesini artırmada önemli görevler üstlendiğini dile getirdi. Çolak, şunları söyledi: “Avrupalı meslektaşlarımızın durumuna baktığımızda 22 ülkede kan basıncı ölçümü, 23 ülkede Beden Kitle İndeksi ölçümü, 20 ülkede kan şekeri ve kolesterol ölçümü yapabildiklerini, 9 ülkede de aşılama hizmeti verdiklerini görüyoruz. Meslektaşlarımız, 15 ülkede diyabet, 14 ülkede ise astım ve hipertansiyon kontrol programları yürütüyorlar. Ülkemizde de eczacılar bu alanlarda hizmet vermeye hazır.” Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Gazi Alataş ise sahadaki sağlık uygulamaları konusunda eczacılarla iyi partner olduklarını belirtti. 2016 bütçesinde 22 milyar liranın ilaç sektörüne ayrıldığını ifade eden Alataş, “Bu iyi bir rakam. Ekonomik alanda Türkiye eczacılarının rolünün önemi burada ortaya çıkıyor. Ayrıca hastalara sağlık hizmeti verilirken eczacılar, çok önemli bir rol üstleniyor” diye konuştu.