Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu,1. Uluslararası Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Kongresi’ne katılmak üzere Konya’ya geldi. Tıbbi ve aromatik bitkiler hususunda mesafenin bilim insanlarının çalışmalarıyla gelişeceğini belirten Akdağ, insanların hastalandıktan sonra tedavi edilmesinin gerekli olduğunu ancak insanların sağlıklı yaşamalarına katkı vermeyi de önemsediklerini dile getirdi.
Sağlık okur yazarlığının artmasıyla, sağlığın nasıl korunacağının bilinebileceğini ifade eden Akdağ, bu konunun okul öncesi dönemden başlayarak artması için gayret gösterdiklerini söyledi.
Türkiye’de son derece zengin bir endemik bitki örtüsü olduğunu vurgulayan Bakan Akdağ, “Bunlardan bitkisel ilaç geliştirilebilir. Hem Türkiye’de hem yurt dışında tedavi amaçlı kullanılması mümkün. Bakanlık olarak binlerce yıllık kültürümüzde, özellikle tıp geleneğimizde barışma yoluna gittik. Mesele, yıllarca Türkiye’de ihmal edilmiştir. Türkiye’de bilim dünyasının ve endüstrinin bitkisel ilaç üretmesi, ruhsat alması, pazarlaması, bunlarla tedavi yapılması hukuken mümkün. Mevzuat tamamlanmış durumda. Meselenin merdiven altından çıkarılması, insan sağlığı açısından önemli olan bu husus, işin şarlatanından kurtarılması için zaruridir” diye konuştu.
Ehil olmayan tedaviler, ileri derece de zarar veriyor
İster kimyasal isterse bitkisel yollarla elde edilmiş olsun, insan üzerinde kullanılacak her ürünün güvenli, kanıtlanmış olması gerektiğinin altını çizen Akdağ, önemli olanın insan sağlığını sağlamak olduğuna dikkati çekti. Akdağ, Türkiye’de bakanlığa başvuran ve ruhsat alan 12 geleneksel bitkisel ürün olduğunu aktararak, şunları kaydetti: “2023’e kadar bunun sayısının 100 olmasını arzu ediyoruz. Her türlü desteği vermeye hazırız. Yeter ki bilim dünyası gerekli projeleri hazırlayıp geliştirsin. Hangi tedaviyi alırsanız alın, güncel, geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili uzmanından aldığınızdan emin olun. Aksi takdirde zarar edersiniz. Sorgulayın. Kanıta dayalı tıpı, sadece tıp mesleğini icra edenlerin değil, vatandaşın da sorgulaması meşru. Hatta teşvik edici uygulamadır. Bize bir tedavi uygulanacağı zaman, ilaç verileceğinde vatandaş olarak bunu sorgulama hakkına sahibiz. Sorgulamazsak birçok yanlışla karşılaşabiliriz. Her yıl yüzlerce vatandaş, bilinçsizce, ehil olmayan kişilerin, ‘Ben tedavi uyguluyorum’ diyerek yaptıkları yüzünden maalesef karaciğer yetmezliğine uğramaktadır. İleri derece zarar görmektedir. Bütün mesele bu işi ehil olanlardan almak ve ehil olanlarla yola devam etmektir.” Kongre 12 Mayıs tarihine kadar sürecek