Dünya ilaç devlerinin Avrasya’daki ortak buluşma noktası CPhI İstanbul 2017, 08-10 Mart tarihleri arasında İstanbul EXPO Center’da sektörün önde gelen firmalarını ağırlayacak. CPhI ile ilgili UBM EMEA Marka Direktörü Mehmet Dükkancı ile konuştuk:
Bize CPhI İstanbul 2017 hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
İlaç sektörü için yükselen bir değer olan İstanbul; Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının merkezinde yer alan stratejik konumu, gelişen ekonomisi ve altyapısı sayesinde önemli fırsatlar sunuyor. Bu yıl dördüncü kez İstanbul EXPO Center’da ilaç sektörünü bir araya getireceğimiz Avrasya’nın en büyük ilaç fuarı CPhI İstanbul’da, ihtiyaca yönelik segmentleri ve seminerleri ile Türkiye’nin sektörde yükselen değerini dünyaya tanıtacağız. Sektördeki gelişmelerinin takip edilmesi ve iş geliştirme için referans bir platform kurduk. CPhI İstanbul ile amacımız; yerli ve yabancı ilaç üreticilerini bölge tedarikçileriyle bir araya getirerek büyümeyi teşvik etmek ve küresel ilaç endüstrisinde, bölgenin ve Türkiye’nin önemli bir rol üstlenmesini sağlamaktı. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda Türkiye’nin önümüzdeki birkaç yıl içinde yatırımın ilgi odağı olacağını öngörmek bizi oldukça mutlu ediyor.
CPhI aynı zamanda tedarikçilerle alıcıları da buluşturuyor değil mi?
Evet. CPhI İstanbul 2017’de her yıl olduğu gibi bu yıl da ilaç sektörüne yönelik dört farklı kategoriden tedarikçi ve yerli ve yabancı alıcıları bir araya getirmek öncelikli hedefimiz. CPhI İstanbul’da, ilaç ve içerikleri konusunda tedarikçiler ile alıcıları buluştururken; ICSE İstanbul’da ise ilaç endüstrisine servis sağlayan firmalar ile alıcılar arasında sıcak temas kurulmasını sağlayacağız. Fuar alanında ayrıca ambalaj ve benzeri çözümleri ile ilaç dağıtım sistemleri sunan firmaların yer aldığı InnoPack İstanbul kategorisine ek olarak P-MEC İstanbul kategorisinde ilaç sektörüne yönelik makine, ekipman ve teknoloji ürünlerinin sergileneceği bir alan olacak. CPhI İstanbul’a, başta Özbekistan ve İran olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelecek alım heyetleri katılıyor. Bu yıl alım heyetleri arasında yer alan Özbekistan Ticaret Odası ile bir çalışma gerçekleştirerek, özel delegasyonları fuara getireceğiz. İki ülkenin sektör liderleri arasında, bu çalışmalar sayesinde ikili görüşmeler gerçekleşmesine vesile olacağız. Türkiye’de ilaç sektörünün üretim kapasitesi, teknoloji ve Ar-Ge’deki gelişmeleri katılımcılarla paylaşarak, yerli ve yabancı otoritelerin katıldığı seminerlerde ise sektörde son dönemde yaşanan gelişmeleri de masaya yatıracağız.
Bio Konferans da düzenlenecek sanırım…
CPhI İstanbul’a her yıl farklı bir konferans ekleyerek ilaç sektörü için önemli bir misyon üstlendik. Sektör devlerini bir araya getirdiğimiz CPhI İstanbul’da bu sene bir ilki gerçekleştirerek Bio Konferansı düzenleyeceğiz. Bu konferansın CPhI İstanbul çatısında olması katma değerimizi artırıyor. CPhI İstanbul’da bu yıl bir ilki gerçekleştireceğimiz Bio Konferansı’nda ilk gün “Yerel teşvikler, düzenlemeler ve Bio know-how” konularına değineceğimiz Bio Konferansı’nda, ikinci gün “Türkiye ve MENA bölgesinde başarılı pazar stratejileri, iş modelleri ve fiyatlandırma politikaları” üzerine konuşmacılar yer alacak. Üçüncü gün ise “biyobenzer ilaçların geleceği, AR-Ge ve biyobenzer ilaçların geliştirilmesi” üzerine konuşmacılar konferansta yer alacak. İran, Cezayir, Suddi Arabistan, Etiyopya, Ürdün, Kanada, Kazakistan, Bahreyn, Hindistan ve Avrupa’dan birçok konuşmacıya ev sahipliği yapacağız. Türkiye ve MENA bölgesinde başarılı pazara giriş stratejilerini Roche, Sanofi, Cinnagen, Turgut İlaç ve Amgen gibi sektörün önde gelen firmalarından dinleyeceğiz. Düzenleyeceğimiz vaka çalışmaları oturumunda ise Cezayir, Latin Amerika, Türkiye ve İran’daki stratejik pazarlama hakkında konuları gündeme taşıyacağız. Konuşmacılar arasında yer alan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, “Yerel Teşvikler ve Türkiye’de Hükümet Fonları” konusuna değinirken, Pasteur Cezayir Enstitüsü Biyolojik Geliştirme Projeleri ve Cezayir Eczacılar Derneği Sekreteri ve Cezayir Sağlık Bakanlığı Hukuk Danışmanı Sorumlusu Genel Müdür Yardımcısı Yacine Sellam, “Biyoteknoloji konusunda gelişmekte olan piyasalardan alınan dersler, yerel biyolojik üretim geliştirme ve düzenlemelerde karşılaşılan zorluklar” konusunda vaka analizlerini inceleyecek. Bio Konferansı’na ek olarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “Pharma Investment Forum” adı altında özel ülke oturumlarının yapılacağı bir platform olacak. Bu forumda ülkeler ile yapılacak olan ticari yatırımların nasıl ve hangi kanallardan yapılabileceği konuşulacak.
Türkiye’de ilaç hammaddesi üretiliyor mu?
Türkiye’de maalesef ilaç hammaddesi üretilmiyor. İlaç hammaddesi genellikle yurt dışında Hindistan, Pakistan, Çin gibi Güney Doğu Asya bölgelerinde ağırlıkla üretiliyor ve ülkemize ithal ediliyor. Birçok ilaç hammaddesinde Türkiye’de üretim maliyetinin henüz yüksek kalması, Türkiye’deki ilaç üretim kapasitesinin henüz ilaç hammaddesi üretimini de gerektirecek büyüklüğe ulaşamaması sebebi ile ülkemizde üretim yapılmamaktadır. Ancak hemen hemen her tür hammaddenin ülkemizde ithalatı ve dağıtımı konuyla uzmanlaşmış firmalar tarafından yapılmaktadır.
Bakanlık desteği de var…
CPhI Istanbul 2017’yi, UBM EMEA (İstanbul) tarafından T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun destekleri, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası’nın resmi ortaklığı ve Deva Holding’in elmas, BD Medical Pharma altın ve Koçak Farma’nın gümüş sponsorluğunda düzenliyoruz. Analitik Kimya ve MTM de sponsorlarımız arasında yer alıyor. Ayrıca bu yıl fuarda, Ekonomi Bakanlığı ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ile beraber alım heyeti yapacağız. Bu alım heyetleri ile birlikte fuarda, ülkeler arası ikili görüşmelere ev sahiplik yapacağız.
Türkiye ilaç sektörünün üretim kapasitesi ve teknolojisi hakkında neler söylersiniz?
Türkiye’de kurulu olan kapasite, üretim standartları ve teknoloji açısından şu anda ileri düzey bir ilaç sektörüne sahip. Sektör 300 ilaç şirketinden oluşuyor, yaklaşık 8.000 ilaç üretiyor ve yaklaşık olarak 30 bin kişiyi istihdam ediyor. Bu hacim ve 7 milyar dolar tutarında cirosu, Türkiye ilaç pazarını dünyanın 16’ıncı ve Avrupa’nın 6’ıncı en büyük pazarı yapıyor. Ayrıca Türkiye ilaç pazarına baktığımızda biyoteknolojik ürünlere olan yatırımların da arttığını görüyoruz. Geçen sene itibariyle küresel ilaç pazarının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan biyoteknolojik ürünler, Türkiye ilaç pazarında da 2.57 milyar TL ve yüzde 17’yle önemli bir paya sahipti. Türkiye ilaç pazarında halen mevcut 183 referans ve 38 biyobenzer ilaç bulunurken, biyobenzer ilaçların yüzde 34’ü ya da 13 tanesinin üretimi yerel olarak yapılıyor. Türkiye’de sektörün geleceğini belirleyecek şeyin, kârlılık sıkıntılarına rağmen şirketlerin Ar-Ge yatırımlarına ağırlık vermesi olduğunu düşünüyoruz. Resmi rakamlara göre, ilaçta Ar-Ge harcamaları 2015 yılında yüzde 4.3 artarak 219 milyon lira oldu. Bu durumda ülkenin toplam Ar-Ge harcamalarındaki payı yalnızca yüzde 4.83. Türk ilaç sektörünün ithalata bağımlılığını ne kadar azaltabileceğini de Ar-Ge’deki başarısının belirleyeceğini düşünüyoruz.