Ecz. Yusuf KÜRKÇÜOĞLU yazdı…
Son zamanlarda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ruhsatlı bitkisel ürünler ve gıda takviyelerinin, eczaneler dışında, marketlerde ve internet ortamında satılması maalesef eczacıları üzüyor.
Bitkisel ürünlerin ve gıda takviyelerinin bazı marketlerde ve kişisel bakım ürünleri satan yerlerde satılmaya başlamasına ilgili bakanlıklar engel olmalı.
Market marketliğini yapmalı, sebze-meyvesini, bulgurunu, pirincini, etini satmalı. Eczanelerde meyve-sebze, bakliyat satılması ne kadar anormal bir durum ise marketlerde de eczanelerde satılan ürünlerin satılmak istenmesi anormaldir.
Bu ürünlerin tamamı farmasötik dozaj formunda olan ve etken madde içeren ürünlerdir. Doktor reçetesi, eczacı tavsiyesi olmadan, marketten veya internetten bu ürünleri almak ne kadar doğru olabilir? Halkımızın da bu konuda bilinçlendirilmesi, eczane dışından bu ürünleri almalarının sakıncalı olduğu anlatılmalıdır.
Bu ürünlerin tamamen eczanelerde ve eczacı tavsiyesiyle satılabileceği konusunda başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na da büyük görevler düşüyor.
FAKIBABA KONUYA EL ATMALI
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı değerli büyüğüm Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, bu ürünlerin eczanelerde ve eczacı danışmanlığı altında halka ulaştırılması için yasal düzenlemeler yapması halinde eczacıların gönlünde taht kuracaktır. Veya bakanlık uhtesindeki bu ürünler Sağlık Bakanlığı’na devredilmelidir.
Burada ilaç firmalarına, bu tür ürünleri üreten firmalara da büyük görevler düşmektedir. Eczacılar markete düşen bu ürünlerle ilgili firmalara şikayetini bildirdiğinde, “Biz markete vermiyoruz” cümlesiyle karşılaşıyor. “Eczacılar veriyor” deniyor. Peki firmaların hiç mi suçu yok. 30 bin kutu vitamini bir eczaneye kim satıyor? Tabi ki firmanın çalıştığı depo. Para tatlı. Ürünün kime satıldığı inanın firmaların umurunda değil. Bu sebeple yasal düzenleme yapılması şart.
Gıda takviyeleri ile ilgili televizyonlara verilen reklamlar marketlerin iştahını kabartmış sanırım. Televizyon reklamlarına da yasak getirilmeli. Reklamı eczacılar zaten vatandaşa sağlık danışmanlığı ile yapıyor.
BAKANLIĞIN DENETLEME YETKİSİ!
Eczacıların diğer bir sıkıntısı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, 6197 ve 1262 sayılı yasalara aykırı olarak eczaneleri kayıt altına alma ve denetleme yapma çabaları.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın gıda takviyeleri ile ilgili olan denetleme yetkisi, ürünün eczaneye girmeden önceki ruhsatlandırma, üretim ve sevkiyat aşamalarına ilişkin. Ürün eczaneye girdikten sonra ise Bakanlığın herhangi bir yetkisi yok. Açılan birçok dava eczacıların lehine sonuçlanırken bu konunun halen devam etmesi Bakanlık açısından olumsuz bir durum. Sayın Fakıbaba’nın bu konuyu da kökünden bir çözüme kavuşturması eczacıları sevindirecektir.
TANE İLE İLAÇ MI OLUR?
Son günlerde gündemde olan ayrı bir konu ise tane ile ilaç satılması. İlaçların çoğunun alındıktan sonra kullanılmadığı, evlerde biriktiği öne sürülerek böyle bir adım atılması yanlış olur. Evlerde biriken ilaçlar kutudaki ilaçların sayısının fazla olmasından değil hastaların bilinçsiz ilaç kullanmalarından kaynaklanmaktadır. Kutularda yer alan ilaç sayıları o hastalığın tedavisine yetecek gerekli dozu ve miktarı ihtiva etmektedir. Bunu azaltmak tedaviyi de olumsuz etkiler. Amerika’da bu uygulamadan dolayı hatalı ilaç kullanımı yaşanmakta ve bundan dolayı yüksek ölüm oranları görülmektedir. İlaç firmalarına getireceği mali yük de ayrı bir konu.
Esen Kalın…