İrem TURAN yazdı…
Kış mevsimi geldiğinde, zorlaşan hava koşullarından etkilenmemek adına beslenme, uyku düzeni, su tüketimi ve spor yapmak gibi yaşamımızı şekillendiren temel faktörlere daha çok özen göstermek gerekir. Çünkü bu dönem, bağışıklık sistemimizin güçlü olması gereken bir dönemdir. Cildimiz için de aynı durum geçerlidir. Daha özenli ve hassas bir bakım, cilt problemlerinden bizi korumaya yardımcı olur, atopi ve egzama ataklarında önleyici etki sağlar ve zorlu hava koşullarına karşı konfor oluşturur. Kış aylarında, çevresel olumsuz koşullardan en çok, cilt yüzeyinde bulunan ve nem kaybını önlemede çok önemli bir role sahip hidro-lipidik tabaka etkilenir. Cildimiz için adeta bir kalkan görevi gören bu tabakayı korumak için birkaç temel noktaya dikkat etmek faydalı olacaktır.
- Nemlendirirken besleyin: Omega 3, 6, 9 gibi besleyici yağlar içeren nemlendiriciler kullanmak, kış döneminde cildin hidro-lipidik tabakasını güçlendirir ve ciltten su kaybını kontrol altına alır. Ciltte pullanma ve döküntü gibi problemleri azaltır. Kızarıklık, hassasiyet ve enfeksiyon oluşumunu önlemeye yardımcı olur.
- Dudaklar için yoğun bakım: Kuruyan, kabuklanan, çatlayan dudaklarınızı kesinlikle koparıp soymayın. Özellikle balm-stick formundaki dudak nemlendiricilerini gün içerisinde ihtiyaca bağlı olarak sıklıkla kullanabilir ve dudaklarınızdaki çatlama ve kuruluk probleminden kurtulabilirsiniz. Balm-stick dokulu dudak nemlendiricileri, çok kuru ve kabuklanmış dudakları dahi yumuşatarak konfor sağlar.
- Ellerinizi ihmal etmeyin: Eller, yılların yıpratıcı etkisini en çok gözlemlediğimiz alanlardan biridir. Dış dünya ile en çok teması ellerimiz vasıtası ile sağlarız. Dolayısıyla ellerimizi etkili, yağlılık hissi bırakmayan bir nemlendirici el kremi ile gün içerisinde tekrarlayarak nemlendirmek, yaşlanma belirtilerinin gelişini geciktirir. Konfor sağlar.
- Kışın sıcak duşlar cazip geliyor ama…: Kış döneminde sıcak duşlar hepimize cazip gelir. Yorgunluğumuzu alır, kaslarımızı gevşetir ve keyif verir. Pamuk gibi oluruz. Fakat bu noktada, duş sonrasında parmak uçlarımızın buruşması ve gözeneklerimizin açılması, sıcak su sebebiyle daha fazla nem kaybının meydana geldiği sonucuna bizi götürür. Çok sıcak su, cildin hidro-lipidik tabakasındaki lipit yapıya zarar verir. Bu durum normal ve karma-yağlı ciltlerde kuruluğa sebep olurken, kuru-çok kuru ciltlerde hassasiyete; hassas, atopik veya egzamalı ciltlerde de agresyonlara, tahrişe ya da iritasyonlara sebep olabilmektedir. Hidro-lipidik tabakanın zarar görmesi, cildi çevresel olumsuz koşulların yanında enfeksiyon oluşumuna da açık hale getirir. Duş sırasında jel dokular yerine yıkama yağlarının ya da sabun ya da deterjan içermeyen nemlendirici vücut temizleyicilerinin kullanılması, ardından da hyalüronik asit ya da üre gibi nemlendirici etkisi yüksek vücut sütü ve losyonları ile cildi nemlendirmek, konfor ve koruma sağlayacaktır.
- Klima ve kaloriferlerden korunun: Gün içerisinde ev, ofis ya da araba gibi iç mekanlarda maruz kalınan klima ve kalorifer gibi ısıtıcılar ciltte nem kaybına yol açar. Kuruluk ve gerginlik hissi oluşturur. Bu ısıtıcıların doğrudan cildinize nüfuz etmemesine dikkat ederek ve gün içerisinde nemlendiricinizi tazeleyerek cildinizi destekleyebilirsiniz.
- Jel yerine krem ya da köpük dokulu temizleyicileri tercih edin: Jel dokular yerine, nemlendirici özelliği yüksek olan krem veya köpük dokulu temizleyiciler tercih etmek hidro-lipidik nem tabakasını destekler. Örneğin, Süt ve tonik kullanımı için en uygun aylar kış aylarıdır. Böylece cilt, su ile daha az temas eder. Bu noktada alkol içermeyen, nemlendirme özelliğine sahip bir tonik seçilmelidir.
- Uyguladığınız peeling ürünleri agresif olmamalıdır: Cildi ölü tabakadan arındırmak için, kış sürecinde de peeling gerekli ve önemlidir. Fakat bu dönemde, granülsüz ya da ince granüllü peeling etkili ürünler tercih etmek, cildin hassaslaşmasını önleyecektir.
- Leke ve anti ageing bakımlarınızı bu dönemde yapın: Lazer, kimyasal peeling, roller gibi leke ve anti ageing uygulamalar için en doğru zaman kış dönemidir. Güneşin nispeten daha az etkili olduğu ve kat kat giysilerle sarmalandığımız kış ayları, bu uygulamaları daha güvenli hale getirir.
- Ayak bakımınızı ihmal etmeyin: Tüm günün yorgunluğunu taşıyan ayaklar, kalın çorap ve botlar sebebiyle havasız ve nemsiz kalır. Bu durum, hem konfor kaybına hem de çeşitli enfeksiyonlara sebep olabilir. Her akşam masaj eşliğinde nemlendirici ve anti bakteriyel özelliği bulunan bir ayak kremi uygulamanız hem yorgunluğu alır, hem de yaz döneminde dek güzel ve bakımlı ayaklara sahip olmanızı sağlar.
- Güneşten mutlaka korunun: Güneşten tüm yıl boyunca korunmak gerektiğini artık neredeyse adımız kadar iyi biliyoruz. Özellikle karda, artan yansımalar nedeniyle güneşin zararlı etkileri artar. Yağmurlu ya da kapalı havalarda bile mutlaka güneş koruyucu bir ürün kullanıyor olmak gerekir. Nemlendirici özelliği yüksek, kremsi dokular, losyonlar kış için uygun güneş koruyuculardır.