Uzm. Ecz. Ayşegül BİRLİK
www.aysegulbirlik.com
www.sporeczacisi.com
Biz eczacılar daha çok klinik kullanımda doktor talebi olarak amino asitleri karşılarız veya eczanelerimizde reçete protokolleriyle…
Ama son yıllarda takviye olarak ve özellikle sporcu ürünlerinde pazar talebi oldukça fazla bir dünyadayız…
Dolayısıyla beslenme eksikliği kaynaklı yerine koyma veya performans, kas kazanımı talepleriyle de sıkça karşılaşıyoruz…
Amino asitler vücudun tüm yapı ve fonksiyonlarında rol alıyor.
Doğada 500’e yakın amino asit tanımlanmış, ancak bunlardan sadece 20 tanesi protein yapımında kullanılır (proteojenik amino asitler denir).
İşte evrendeki tüm canlılar bu 20 amino asitten oluşur.
Vücut ağırlığının %20’si amino asitlerden oluşur. Örneğin 70 kg’ lık bir yetişkin bireyin yaklaşık 14 kilogramı amino asittir.
“Ancak vücudumuzda glikoz ve yağ deposu olmasına rağmen amino asit deposu yoktur”.
Dolayısıyla dokularda ve dolaşımda bulunan amino asitlerin varlığı ve dengede olması önemlidir, kaliteli beslenme ve gerekiyorsa takviye ile sürdürülmelidir. Bir araya gelerek milyonlarca farklı proteinleri oluşturmanın yanı sıra aminoasitlerden her birinin tek başına bir çok fonksiyonu bulunur. Kas dokusunun tamamı amino asitlerden oluşur. Örneğin kas hücrelerinin kasılmasını sağlayan protein yapısındaki kalın iplik yapı ‘miyozin’ 153 amino asit zincirinden meydana gelir. Bağışıklık sistemini oluşturan hücreler (antikorlar, akyuvarlar, pıhtılaşma proteinleri) amino asitlerden meydana gelir. Hormonlarımızın neredeyse tamamı amino asit kaynaklıdır.
Büyümek, kas yapılanması, hareket, düşünme, duygu-durum, yara iyileşmesi, saç-tırnak oluşumu ve daha fazlası, kısaca hayatımızın merkezinde bu yapı taşları vardır. Genler bu 20 amino asidi kullanarak proteinleri oluşturur, DNA ve RNA yapımında da amino asitlere ihtiyaç vardır.
Protein sentezlenebilmesi için gerekli 20 amino asitten 11 tanesi gıdalarla alınabildiği gibi vücut tarafından da üretilebilmektedir(non-esansiyel). Kalan 9 amino asidin ise tek kaynağı gıdalardır (esansiyel /zorunlu). Bazı amino asitler de duruma bağlı (kondisyonel) amino asitlerdir. Örneğin non-esansiyel amino asitlerden Arjinin, Glutamin, Sistein, Tirozin başta olmak üzere çoğunun enfeksiyon, yara iyileşmesi, cerrahi vb. durumlara bağlı olarak vücutta azaldığı ve mutlaka gıda ve takviyelerle daha fazla alınması gerektiği durumlar söz konusudur.
Tüm 20 Aminoasitte Olan Ortak Yapı:
• Bir C atomuna bağlı olarak;
• H (hidrojen),
• Karboksil grup (-COOH)
• Amino grup (-NH2 )
• Değişken Yan zincirler (R=Akil grup)’dir.
Akil veya aril denilen ve “R” ile gösterilen değişken grup, çeşitli amino asitler meydana getirir. Hem amino grubunun, hem karboksil grubunun bağlı olduğu karbona “α- karbon” denir. Dolayısıyla proteinleri oluşturan amino asitlerin hepsi, α amino asitlerdir. Toplamda günlük ne kadar protein tükettiğimizden çok vücut için zorunlu (esansiyel) amino asitlerin ne kadar tüketilmiş olduğu hayati öneme sahiptir.
Hayvan kaynaklı proteinler ideal dengede ve yeterli esansiyel amino asitlere sahipken (tam protein=complete protein denir), bitkisel proteinler böyle değildir. Örneğin tahıllarda Lizin, bakliyatlarda Metiyonin ve Sistein amino asitleri oranları çok düşüktür, yani bu durum protein sentezini kısıtlayıcıdır. Tek bir grup beslenmesi yerine hayvansal- bitkisel beslenmenin birlikteliği amino asit alım çeşitliliği yönünden daha yararlı olacaktır.
• gıdalardan alım azaldığında
• yeterli gıda alımı var ancak emilim sorunluysa
• alım ve emilim yeterli ancak kayıp varsa ( kanama, aşırı terleme)
• ihtiyaç artışı (hızlı büyüme, aşırı ve yoğun spor hayatı, stres) durumlarında amino asit takviyelerinin kullanımı önerilir.
Amino asit takviyeleri satışları da bu sebeplere dayalı olarak etkileyici bir oranda büyüyor.
Bir piyasa raporuna göre, küresel amino asit piyasası 2022 yılına kadar yıllık %5,6’lık bir büyüme hızı ile 35,4 milyar dolar olacak.(Radiant Insights). Öncelikli olarak aktif, sağlık bilinçli, etkin antrenman isteyen tüketiciler sporcu beslenmesi pazar payını arttırıyor. Amino asit markalarının, amino asitlerin güvenliği ve etkinliği konusunda yüksek kalitede kanıtlara sahip olması, bilimsel verilerle desteklenmesi tüketicilerin bu yönelmesinde de kritik konu. Amino asitlerin spor performansındaki rolü ve spor beslenmesindeki yerine bilimsel kanıtla bir bakalım isterseniz.
L- Karnitin kas ağrılarını giderir, toparlanma (recovery) zamanını kısaltır
L-karnitin yeni bir keşif değildir ancak, son araştırmalar sporcu beslenmesindeki faydalarını daha da doğrulamaktadır. Nutrasource’un bilimsel işlerden sorumlu başkan yardımcısı ve Uluslararası Spor Beslenme Derneği Dergisi editörü Douglas Kalman, PhD, RD, çok sayıda amino asit olduğunu ve kas protein sentezi dışında da pozitif etkiler gösterdiğini söylüyor. Ve ekliyor; “Amino asitler, elektrolit içecekler ile birleştirildiğinde, rehidrasyon ve spor performansında tipik elektrolit içeceklerden daha iyi performans gösterir” Beslenmeye ek amino asit kaynakları eklediğinizde de toparlanmanın bir göstergesi olan hissedilen kas ağrılarında azalma oluyor. Bir 2018 literatür taramasında 32 klinik çalışma ele alınmış. Sonuçta; L-karnitin takviyesinin özellikle genç ve sağlıklı deneklerde egzersiz sonrası toparlanmayı kolaylaştırdığı söylenmiştir. Aynı araştırmada yaşlı deneklerde L-karnitinin kas kütlesini arttırdığını, kas fonksiyonunu iyileştirdiği ve fiziksel performansta artışa sebep olduğu belirtilmiştir.
BCAA ve B6 Yağ metabolizmasını geliştirir
(BCAA :‘Dallı Zincirli Amino Asitler grubu’ Bir dallanmış yan zincire sahip olan sadece üç amino asit olan Lösin, İzolösin ve Valin amino asitlerinden oluşur. Hepsi esansiyel amino asittir ve vücut esansiyel amino asit havuzunun %35-40’ını oluştururlar. Kas dokusunda en yüksek seviyededir( %14-18)). Amino asitler kas ağrısını azaltmanın yanında egzersiz sırasında B6 vitamini ile birlikte verildiğinde de yağ metabolizmasını arttırırlar. Amino asitler egzersiz sırasında yağsız kas kütlesinin korunmasını destekler. Kalori kısıtlaması sırasında yağsız kütlenin tutulduğunu gösteren veriler mevcuttur. Amino asitlerin sıklıkla güreş, boks ve yüksek mücadeleci ağırlık temelli sporlarda kullanılmasının nedeni budur.
Beta- Alanin antrenman sırasındaki enflamasyonu azaltır
Beta -Alanin proteinojenik olmayan bir amino asittir (metaboliti demek daha doğru olur) yani kas yapımına katılmaz. Kas asiditesini düşürmek üzere vücutta karnozin üretimine katkıda bulunan bir işlevi vardır ve dolayısıyla sporcuda dayanıklılık performansını arttırır. Antienflamatuar özellikleri, spor beslenmesi göz önüne alındığında özellikle dikkat çekicidir. Klinik araştırma verileri, beta-alanin takviyesinin egzersiz sırasında ve sonrasında kas yorgunluğunu ve iltihabını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Özel bir araştırmada CarnoSyn beta-alanin birlikte takviyesi, plaseboya kıyasla kan interlökin-10 seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalmaya neden olmasıyla beta-alaninin egzersiz sırasında antienflamatuar yanıtı artırabileceği sonucuna varılmıştır.
Amino Asit piyasası büyümeye devam ediyor
Amino asitler, egzersiz beraberliğinde kas kütlesini ve yağ metabolizmasını arttırma ve iltihabı azaltma yeteneklerini belirleyen kanıtlı çalışmalarla, egzersiz takviyesi olarak sahnede yerini sağlamlaştırıyor. Tüketicilerin güçlü klinik araştırmalarla daha doğal egzersiz takviyelerini aradıkları son zamanlarda, egzersiz dünyasında amino asit takviyelerine yönelik talebin kaliteli ve güvenilir ürünlerden yana artmasını bekliyor. Ve tabi ki sağlıklı spor önceliğiyle danışmanlık alabilecekleri başta eczacılar sağlık uzmanlarının varlığı da spor bilimine ışık veriyor. Bu önemli alanda hem amino asitler hem diğer sporcu performans takviyelerinin sporcular için bilgi, sunum ve danışmanlığında Spor Eczacılığı uzmanlığı alan eczacıların büyük katkısı olacaktır.
Kaynaklar:
1. www.radiantinsights.com/press-release/global-amino-acids-market
2. Fielding R et al. “L-carnitine supplementation in recovery after exercise.” Nutrients, vol. 10, no. 3 (March 2018): 349-365
3. Novin Z et al. “Th e weight loss eff ects of branched-chain amino acids and vitamin B6: A randomized controlled trial on obese and overweight women.” International Journal for Vitamin and Nutrition Research, vol. 88, no. 1-2 (February 2018): 80-89
4. Hoff man JR et al. “Eff ect of high dose, short-duration β-alanine supplementation on circulating IL-10 concentrations during intense military training.” Journal of Strength & Conditioning Research, vol. 32, no. 10 (October 2018): 2978-2981