Ecz. Metin UYAR yazdı…
Başlıktaki iddianın sahibi Dr. Mads Krogsgaard Thomsen… Thomsen, Novo Nordisk ilaç firmasının tüm dünyada yürütülen bilimsel çalışmalarının başındaki araştırmacı… Thomsen ile Amerikan Diyabet Birliği’nin (ADA) 77. Kongresi için gittiğim San Diego’da buluştuk. Geçtiğimiz yıl da bir araya gelmiştik kendisiyle ama bu yıl konuştuklarımız bir yılda bile diyabet alanında heyecan veren büyük gelişmeler olduğunu ortaya koydu. Mesela başlıktaki iddia oldukça çarpıcı, elbette bu gelişmenin hemen olacağını söylemedi ama bire bir yaptığım röportajımda “en az 10 yıl içinde” diyabetin tamamen ortadan kaldırılabileceğini anlattı. Bunu söyleyen kişinin yıl içerisinde pek çok diyabet araştırması yürüten ve bu alanda dünyaya yön veren bir araştırmacı olduğu düşünüldüğünde, iddia ciddi şekilde heyecanlandırıyor. Çünkü günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri halini alan diyabet, adeta çağın salgını halini aldı. Diyabet beraberinde getirdiği onca sorunla birlikte hastaların yaşam kalitesini düşürdüğü gibi sağlık sistemlerine de ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor. Eğer diyabetli insanların sayısı bu hızla artmaya devam eder ve diyabete bağlı komplikasyonların yönetimi için etkili stratejiler geliştirilmezse, en güçlü ülkelerinkiler dahil hiçbir sağlık sistemi bu yükü taşıyamayacak. Bu nedenle de bilim dünyası daha etkili tedaviler geliştirmek, komplikasyonları önleyen veya azaltan seçenekler sunmak ve nihai amaç olarak da diyabeti tamamen ortadan kaldırmak için harıl harıl çalışıyor. Ben de hem bir gazeteci hem de bir eczacı olarak hastalara ne gibi yenilikçi tedavi yaklaşımlarının geliştirildiğini doğrudan bu ilaçları geliştiren uzmanlarla uluslararası platformlarda konuşuyor ve geleceğimize ışık tutması adına sizlerle heyecanla paylaşıyorum.
GLP-1’ler önce haftada bir uygulanacak enjeksiyonlara sonra da ağızdan alınan haplara dönüşecek
Dr. Thomsen şuanda en yenilikçi tedavi seçeneğinin yeni nesil GLP-1’lerin her gün yerine sadece haftada bir kere enjekte edilecek formları olduğunu anlattı. Yani diyabetin beraberinde getirdiği; kalp-damar hastalıkları, böbrek sorunları, karaciğer yağlanması ve obeziteye karşı önleyici etkileriyle bilim dünyasını heyecanlandıran ve doktorların öncelikli tercihleri arasında yer alan yeni nesil GLP-1’leri artık hastalar her gün kendilerine enjekte etmek zorunda kalmayacak, sadece haftada bir defa enjekte etmeleri yetecek. Thomsen bu ürünlerin 6-9 ay içerisinde Avrupa’da ve Amerika’da sağlık otoriteleri tarafından onaylanacağını da anlatarak bu gelişmenin oldukça yakın bir zamanda hayatımıza gireceğine de değindi. Sonrasında ise yeni nesil GLP-1’leri enjekte etmek yerine hastaların ağızdan alacakları bir forma dönüştürmek istediklerini paylaştı. Tabii bunun için henüz cevabını bulamadıkları “Mide asidi ile bu biyolojik moleküllerin etkisiz hale gelmesi nasıl engellenir?” ve “Ağızdan alındıklarında yeterince emilmeleri nasıl sağlanır?” gibi sorulara cevap bulmaları gerekiyor. Sırf bunlarla ilgili bile en az 10 oturum vardı ADA Kongre’sinde… Bu gelişmeler diyabetin komplikasyonlarının önlenmesi konusunda elimizi güçlendiren yeni nesil ilaçların, sadece hastaya daha kaliteli bir yaşam sunması ve sağlık maliyetlerini azaltması anlamında değil, hastaların tedaviye uyumlarını arttırmalarına olanak sağlaması anlamında da oldukça önemli gelişmeler olarak değerlendiriliyor.
Diyabeti iyileştirmenin sırrı kök hücrede gizli
“Daha iyi ve yenilikçi ilaçlar ile hastalara daha kaliteli bir yaşam sunmak çok değerli olsa da hastalığı tamamen yok edebilmek için de çalışılması gerekiyor.” dediğimde ise Thomsen; diyabeti tamamen ortadan kaldırmak için de çalıştıklarını anlatıyor. “20 yıldır diyabeti kök hücreler ile nasıl tedavi edebileceğimiz üzerine çalışıyoruz. Kök hücreler her türlü hücreye dönüştürülebiliyor. Biz de kök hücrelerin bu özelliğini onları insülin salgılayan beta hücrelerine dönüştürebilmek adına araştırıyoruz. Bu hücrelerin vücudun insülin ihtiyacına göre gereken miktarda insülini vermesini sağlayabilirsek bu diyabette çığır açan bir tedavi olacak” diyen Thomsen bunu gerçekleştirebilmeleri halinde diyabet hastalığını tek bir kök hücre enjeksiyonuyla tamamen ortadan kaldırılabileceklerini anlatıyor. Bunun ise en az on yıl içerisinde gerçekleşebileceğini düşünüyor. Yani diyabeti tamamen iyileştirmenin sırrı şimdilik kök hücrelerde gibi duruyor.
20 ülkeden 7.637 diyabet hastasının sonuçları açıklandı
ADA Kongresi’nde diyabetle mücadelede önemli kozlarımızdan biri olan ilaçların daha gelişmiş bir hal aldığına yönelik pek çok sonuç açıklandı. Bunlardan biri de 20 ülkede, 7.637 diyabet hastası üzerinde yapılan DEVOTE çalışmasının sonucuydu. Farklı ülkelerden on binlerce bilim insanının heyecanla sonuçlarını dinlediği çalışmada yeni jenerasyon ilaçların, eskilere kıyasla hipoglisemi riskini yüzde 40 oranında azalttığı ortaya kondu. Hipogliseminin ölüme varan ciddi sonuçlar doğurabildiği düşünüldüğünde bu gelişme de oldukça dikkat çekiciydi.