“Pandeminin E Hali, Eczacılıkta Güncel Gelişmeler Sempozyumu” kapsamındaki online basın toplantısında konuşan Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Başkanı Ecz. Armağan Ener, görevleri başında hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını saygı ve minnetle andı. İki yılda bir gerçekleştirdikleri “Geleceğin E Hali Kongresi”ni bu yıl “Bilimin E-hali” başlığıyla yapmayı planladıklarını ancak pandemi nedeniyle organizasyonu Ekim 2021’e ertelediklerini anlatan Ener, eczacıların eğitimlerden uzak kalmamaları gerektiği düşüncesiyle “Pandeminin E Hali” başlığıyla online sempozyum yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Başkan Yardımcısı Ecz. Kazım Aykanat toplantıda yaptığı konuşmada, takviye ürünlerin eczanelerin dışında satılmamasını istedi. COVID-19 nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin vitamin ve takviye edici ürünlere yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Aykanat, “Türkiye’de bazı e-ticaret siteleri ve marketler, vatandaşların vitamin ve gıda takviyesi talebini fırsatçılığa çevirerek, insan sağlığını adeta ticarete döker hale geldiler. Eczanelerde ısı, nem gibi tüm saklanma koşulları dahil kayıtları itinayla tutulan, yılda en az iki kez denetlenen, kontrollü bir şekilde gerektiğinde hastaya verilen bu ürünlerin marketlerde fast food gibi tüketime sunulması ve pazarlanması, insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. İşleri sadece satış olan hangi market, hangi internet satış sitesi, hangi doğrudan satış kanalı yan etkiden bahsedecek ki…” dedi.
Ecz. Aykanat, D vitaminin yüksek dozda kullanımının böbrek fonksiyonlarını bozduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Daha kaç kişi mağdur olacak, daha kaç kişi zehirlenecek, daha kaç kişi ölecek? Tüm dünya bu sorunlarla uğraşmakta zaten. Amerika bu vakaların en çok görüldüğü ülke. Karaciğer zehirlenmesi vakalarının yüzde 65’i takviye edici ürünler kaynaklı. Birçok ülke de yeni yasal düzenlemeler peşinde. Sağlık Bakanlığımızın acil müdahale ederek, yasal düzenlemelerle halk sağlığını korumak, zehirlenmeleri, ölümleri azaltmak için bu ürünleri artık bu konuda yetkin olan sadece eczanelerde satılmasını sağlaması gerekiyor.”
Son günlerde gündeme gelen “internette ikinci el satışı”nı ise “korkunç bir durum” diye nitelendiren Aykanat, şunları anlattı: “Halkımızın birbirine ilaç önerisinde bulunmasına veya kendi ilacını vermesine doğru bulmasak da alışığız. Ama ikinci el felaket bir durum. Bu ilaçların çoğu zaten SGK tarafından karşılığı ödenmiş ürünler. Satışı her yönüyle yasak ve suç. İkinci el satış uygulaması olan bir internet alışveriş sitesi web sayfası üzerinden kullanıcılarına yasal olmayan şekilde ambalajı açılmış, az kullanılmış, hatta kırmızı reçeteli ilaçlara varıncaya kadar satış yapmalarına izin vermekte. ‘Evde duruyordu’, ‘Tedaviyi bitirdim elimde kaldı’, ‘Kremin yarısını kullandım yarısı duruyor’, ‘Şuruptan bir kapak kullandım’ gibi şaşırtıcı açıklamalarda bulunarak satış yapmaya çalışıyorlar. Bu durum insan sağlığı açısından çok ciddi riskler taşımakta. İlacın ikinci eli olmaz. İlaç hayati bir üründür. Bu şekilde ilaç satışları ölüm saçmaktadır. İlaç ve takviye edici gıdalarda internet satışına ‘Dur’ demenin zamanı geldi.”
Pharmetic Kurumsal Koordinatörü Ecz. Neylan Zırhlıoğlu da, eczanelerin nem ve ısı kontrolü açısından sürekli denetlendiğini, ancak online perakende kanallarında ürünlerin hangi koşullarda depolandığı ve sevk edildiğinin bilinmediğini söyledi. Vitamin ve takviye edici ürünlerin sıcak bir yerde depolanabileceği, sevkiyat sırasındaki basınç farklılıklarının ürünler üzerinde birtakım bozulmalara neden olabileceğini vurgulayan Zırhlıoğlu, “Televizyon başta olmak üzere, Instagram, Facebook veya yazılı basında sağlıkla alakası olmayan bloggerlar, sahne sanatçıları ve mankenler ürün önerisinde ve tanıtımında bulunarak halk sağlığını ciddi anlamda sekteye uğratmaktadırlar” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran da, salgının Çin’de başlamasının üzerinden neredeyse bir yıl, Türkiye’de yayılmaya başlamasının üzerinden ise yaklaşık 8 ay geçtiğini hatırlattı. Kuzey yarımküre ülkelerinde kış aylarının başladığına değinen Cankurtaran, şöyle konuştu: “Kışın üst solunum yolları, grip, nezle, faranjit çok artacak, bu belirtilerle Covid-19 belirtileri çok benzer olduğu için mutlaka karışıklıklar olacak ve hasta yükü artacak diye bekliyorduk. Yeni önlemler geldi. Pandemi artarak devam ediyor ne yazık ki. Vaka sayısı artıyor, hasta sayısı artıyor. Yoğun bakım yataklarında sıkıntımız oluşmaya başladı büyük şehirlerde. Bununla ilgili de Sağlık Bakanlığı ilgili açıklamaları yapıyor. Daha da artacak. Muhtemelen aralık ayında şehirler arası ulaşım yasağı da dahil ileri düzeyde önlemlerin alınması bekleniyor. Bu, kamu otoritesinin alacağı bir karardır.”
PGED Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Hayriye Başkan ise konuşmasında, pandeminin ilk günlerinde yaşanan maske sıkıntısını hatırlatarak, o dönemde tedarikçi firmaların yaptığı fiyat artışları yüzünden eczacıların “fırsatçı” konumuna düştüğünü dile getirdi. Birçok eczacının haksız cezalar yediğini savunan Başkan, “Sonradan olumlu çözümlenmiş olsa da bizler için oldukça onur kırıcı bir durumdu bu” diye konuştu. 21 Kasım’a kadar devam eden sempozyumda 38 oturumda aşılar, hipertansiyon, diyabet, astım, KOAH gibi kronik hastalıklar ile vitamin ve gıda takviyeleri gibi güncel konular ele alındı.