1-7 Ekim, Türkiye’de ve birçok ülkede Emzirme Haftası olarak kutlanmaktadır. Emzirme Haftasının 2016 yılı teması “Emzirmenin Sürdürülebilir Kalkınmaya Katkısı…”
Lansinoh 30 yılı aşkın süredir, bebeklerin daha uzun süre anne sütü ile beslenmesini destekleyerek, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamaktadır.
2015 yılında Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkelerin liderleri “Sürdürülebilir Kalkınma” için 17 hedef üzerinde uzlaştı. Bu hedeflerin amacı aşırı yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele ve iklim değişikliğini düzeltme. Bu yılki Emzirme Haftasında ise emzirmenin bu amaçlara nasıl katkı sağladığı tartışılıyor.
Daha Sağlıklı Bireyler İçin Emzirme
Bir bebek için yaşama en iyi başlangıç emzirmedir. Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ve 24 aya kadar da ek gıda ile birlikte anne sütü ile beslenmesini öneriyor. WHO ve UNISEF’in verilerine göre orta gelir grubuna sahip ülkelerde bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenme oranı %37. Oysa önerilen sürelerde bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin dünya çapında yılda 823.000 çocuk ölümünü, 20.000 göğüs kanserinden kaynaklı ölümü engelleyebileceği tahmin edilmektedir. Bu veriler ışığında sürdürülebilir kalkınma için sağlıklı bireyler oluşmasında emzirme ve anne sütünün önemi daha net ortaya çıkmaktadır.
Anne sütü bir bebeğin hayata başlaması ve sağlıklı gelişimi için en sağlıklı, en steril, üstelik ücretsiz bir besin. Emzirmek bebekleri enfeksiyon, obezite, astım gibi birçok hastalıktan koruduğu gibi annelerde de meme kanseri ve kemik erimesi gibi birçok hastalık riskini azaltıyor. Bu durum hem aileler, hem de ülke için kısa ve uzun vadede birçok avantaj sağlayarak, sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlamaktadır.
İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyümede Emzirmenin Yeri
Sürdürülebilir gelecek için belirlenen hedeflerden biri de “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”.
WHO ve Lancet’in ortak yayınlamış olduğu raporda ülkelerin gelir seviyesi arttıkça emzirme sürelerinin kısaldığı raporlandı. Kadınların çalışma hayatında daha az yer aldığı, düşük gelirli ülkelerde bebeklerin çoğu en az 1 yıl anne sütü alırken, kadınların çalışma hayatında daha fazla yer aldığı gelir düzeyi yüksek ülkelerde bu oran ne yazık ki %20lerin altında. Lansinoh 2015 emzirme araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de çalışan annelerin arasında bebeğini 1 yıl anne sütü ile beslemeye devam edenlerin oranı ise %36.
Lansinoh Türkiye Pazarlama Müdürü Derya İşçioğlu bu konuyu şöyle değerlendiriyor;
“Annelerin işe başladıktan sonra yaşadıkları en büyük problem iş yerinde uygun ortam olmadığı için ya da yöneticisinin bu konudaki tutumundan dolayı düzenli olarak anne sütünü sağamamak. Bu durumda anne istemese de emzirmeyi sonlandırmak zorunda kalabiliyor. Ben annelere yöneticileri ile bu konuyu açıkça konuşmalarını ve her 2 ya da 3 saatte bir süt çıkarma işlemi yapmalarının gerekliliği yöneticileri ile paylaşmalarını öneriyorum. Bu açık iletişim annelerin bu konuda daha rahat olmalarını sağlayacaktır. İş yerlerinde emzirmeyi destekleyici ortamın oluşması konusunda işverenlerde, İK departmanlarında ve yöneticilerde farkındalık oluşturmamız, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına yapacağımız en büyük desteklerden biri olacaktır.”