Tuncer KAYAR yazdı…
Herkese merhabalar. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi aynı zamanda Fakültemizin öğrenci temsilcisiyim. Sizlere bu yaz Amerika’da yaklaşık 4 ay boyunca geçirdiğim tecrübelerimi aktarmak istedim. Bana bu dergide yazma fırsatı veren OTC News ailesine başta teşekkürlerimi sunmak isterim. Amerika’ya Work And Travel denilen bir program aracılığıyla gittim. Amacım ise yaklaşık bir buçuk sene boyunca İngilizce kursuna giderek elde ettiğim teorik bilgiyi yurt dışı vasıtasıyla konuşma pratiğimi artırmaktı. Amerika’nın Utah eyaletinin Bryce şehrinin mükemmel Bryce Kanyonunda yaşadığım tecrübeleri anlatmadan önce sizlere program hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
Work and Travel nedir?
Work and Travel çalış ve seyahat et amacıyla ABD’nin dünya üzerinde üniversite öğrencilerine sunduğu bir programdır.
Work and Travel yapmak için gerekli şartlar…
Türkiye için konuşacak olursak: 4 yıllık Lisans bölümünde okumak, 2 ve üstü ortalamaya sahip olmak, Düzgün bir transkripte sahip olmak (alttan derslerin olmaması gibi vs..), tercihen 2 ve 3. sınıfların kaydı alınıyor acenteler tarafından. Sebebi de Amerika’nın vize vermemesi ve acente vize alım oranlarının düşmesi. Amerika’nın vize vermemesinin sebebi olarak da eğer mezun durumda 4. sınıf bir öğrenci ise Amerika’da yaşayabilir eğer 1. sınıf ise orada kalabilir çünkü kayıpları yok.
Bu şartlar sağlandıktan sonra WAT (Work and Travel) kaydı nasıl oluyor?
Yurt içinde buluna WAT şirketlerinden herhangi birine öğrenci belgesi ile kayıt yaptırabilirsiniz.
WAT maliyeti ne kadar?
Acente ücreti 2000-2500 dolar arasında değişmektedir. Bu acenteden acenteye değişim gösteriyor. (Eğer daha önce WAT yapanlar var ise bu maliyet ortalama 800 dolar aşağı düşüyor. Bunun sebebi kendi işlerini ayarlıyorlar ve acentenin iş ayarlamasına gerek kalmıyor. Acente self olarak kayıt alıyor ve 1200-1400 dolar arasına kayıt alıyor). Uçak bileti gideceğiniz ve döneceğiniz eyalete değişim göstermek ile beraber ortalama olarak 800 dolar diyebiliriz. Vize ücreti olarak da 200 dolar. Ortalama ücret 3.100 ile 3.300 dolar arasında değişmekte. Amerika’ya giderken yanınızda olması gereken 700 dolar kanununu da sayarsak ortalama 4000 dolar gibi masrafı oluyor.
WAT kaydından sonra vize görüşmesi nasıl oluyor?
Vize görüşmesi İngilizce gerçekleşmektedir. Vize soruları genel olarak Work and Travel ile ilgili olup aksi sorular sorulmamaktadır vize görüşmesi yüz yüze olup Amerikan konsolosluğunda olmaktadır. Sorulan sorular genel olarak adınız, okulunuz, hangi bölümde olduğunuz, Amerika’da ne iş yapacağınız, ailenizin işi, geleceğe dair planlarınız şeklinde ve İngilizce’dir. Ortalama 50 saniye ile bir buçuk dakika arasındadır. Eğer vizeyi alamazsanız defalarca girme hakkınız bulunmaktadır.
WAT vizesi nedir neleri kapsar?
Amerika’da sponsorunuz bulunur J1 olarak tabir edilirsiniz ve vize ismi J1dır. Amerika’da sponsor sizi sürekli olarak her ay form göndererek güvende olup olmadığınızı kontrol eder.
WAT’da hangi işleri tercih etmeliyim?
Ben oraya ilk gittiğimde büyük bir otelin resepsiyon bölümünde register olarak çalıştım. Front deskte çalışmak benim Türkiye’de iken tercih ettiğim Amerika’daki ana işimdi. Buradaki işimden gayet memnundum. Hem kolaylığı açısından hem de insanlarla daha çok konuşarak pratiğimi geliştirmek açısından. Yaklaşık bir ay sonra yine otelimizin içinde adventure deskte yeni bir iş daha buldum. Vaktim çok olduğu için kendime bir iş daha bularak hem insanlarla daha çok konuşma fırsatı yakaladım hem de daha çok para kazanabilme fırsatı. Çünkü Amerika’da bu genel bir kuraldır. Haftada 40 saatin üzerinde çalıştığınız zaman 40 ve üstü her saat normal aldığınız saatlik ücretin bir buçuk katı para alırsınız. İkinci işim atv ile gelen turistlerle beraber Bryce kanyonun içinde parkurları olan tur yapmaktı. Hem eğlenceli hem de daha çok konuşma pratiği yapabildiğim bir iş oldu.
WAT’da ne kadar kazanılır?
Benim gittiğim eyalet Utah’ta saatlik ücret 8 dolardı haftalık 40 saatin üzerinde çalışınca saatlik ücreti 12 dolara denk geliyordu. Tabi ikinci işi herkese vermiyorlardı, önceden araştırıp sormak gerekiyordu. Başka eyaletlerde çalışan arkadaşlarım örneğin New York Washington vs.. gibi yerlerde saatlik ücretleri 16 dolar haftalık 40 saatin üzerine çıkınca 24 dolar alıyorlardı. Yani ortalama bir rakam vermek gerekirse minimum 7000 dolar kazanarak ülkenize dönebiliyorsunuz.
WAT’da çekilecek sıkıntılar…
Ben ilk gittiğimde yaklaşık 24 saat uçak yolculuğum sürdü. Las Vegas havaalanına gece yarısı gibi vardım. Tek başımaydım yorgun ve uykusuzdum. Gideceğim işyerine sabah 7’de servisler varmış. Mecburen havaalanında 7 saat beklemek zorunda kaldım. Bir anda kendimi bambaşka bir dünyada apayrı bir kültürde ayrı bir dilin içinde bulmuştum. Bir anlamda kültür şoku yaşadım diyebilirim. İş yerime gidip tüm yerleşmelerimi sağladıktan sonra işime başladım. İlk iki hafta yemek olarak hiçbir şey yiyemedim çünkü yemek kültürleri hep fast food üzerine kuruluydu ve çok sağlıksızdı. Türkiye’den yanıma aldıklarımla yetindim o yüzden. Sonrasında bende hamburger pizza kültürüne alıştım. Genel olarak Utah bölgesi sakin huzurlu bir yerdi. Daha çok macera severlerin ve doğaseverlerin uğrak yeriydi. O yüzden çok sıkıntı çekmedim.
WAT’da Sağlık! Dikkat edin ne Amerika ne de dünyanın başka hiç bir ülkesi Türkiye değil!
Ücretsiz sağlık Türkiye ve Küba hariç dünyanın hiçbir yerinde yok! Başınız ağrıdığında, kaza yaptığınızda, mideniz bulandığında ambulans çağıramazsın. Kaza yapsan bile ambulans gelsin mi diye soruyorlar aksi takdirde 800 dolardan başlıyor sağlık hizmeti. En yakın randevu 2 ay sonraya veriliyor film bile çektirecek olsanız. Hatta benim bir arkadaşım iş sırasında çalışırken kaza geçirdi kolu kırıldı ambulansla hastaneye götürdük ameliyat olmak zorunda kaldı. Koluna platin taktılar ameliyat ve ambulans masrafı totalde 40 bin dolar tuttu. Neyse ki kaza, çalıştığı sırada olduğu için tüm masraflarını otelin sigortası karşıladı. O yüzden Amerika’da sağlık bakımından çok dikkatli olmak lazım hastaneye düşecek duruma gelmemek gerekiyor. Ben kendim Türkiye’den gitmeden önce yanıma ağrı kesicileri soğuk algınlığı için gerekli ilaçları bir kaç tane vitamin hapı alarak gittim. Nitekim orda da çok işime yaradı gerek bana gerek hasta olan arkadaşlarıma yaradı.
Amerika’da yaşam nasıl?
Eyaletten eyalete değişiyor tabi ki durum ancak genel olarak zor! Eğer vasıfsız bir işte çalışıyorsanız vergiler ve kira belinizi kırar. Vergiler çok yüksek. Amerikalılar için kiralarda sadece araba ve teknoloji rahat ve kolay alınabiliyor. Eğitim ücretli, devlet kredi vermiyor. Öğrencilere üniversitede okumak zor! Orada okul ücretleri için yazın çalışan öğrencileri gördüm.
Travel nasıl geçti ve masrafı ne idi?
Utah’da Bryce kanyonda çalıştığım sırada her hafta sonu iş yerimiz bizleri kanyonlara, ulusal parklara götürüyordu. Bazen göl kenarlarına gidip muhteşem manzaralar eşliğinde piknikler yapıyorduk. Arizona çölünde ölüm vadilerini gezdik. Nevada çölünde Grand kanyonunu gezdik. Utah bölgesinde Antelope kanyonu, Zion National Park, Bryce kanyonu ve daha bir sürü ulusal parkı ve kanyonu çalıştığımız sırada gezip gördük. Türk arkadaşlarımla birlikte (6 kişi olarak) Las Vegas havaalanında aracımızı kiralayıp travelımıza başladık. Sırasıyla Las Vegas, San Diego, Los Angeles, Kaliforniya ve San Fransisco’yu gezdik. Arabayla yaklaşık 2500 km yol yaptık. San Fransisco’da iki gün boyunca kaldık gezdik dolaştık. En son kiraladığımız arabayı teslim etmek için havaalanına gelirken havaalanına gitmeden önce yemek yiyelim dedik. Uçağımız vardı 3 saat sonra Washington’a. Yemek için girdiğimiz bir hamburgercide arkadaşlarımdan birinin özel eşyalarının olduğu çantasını arabanın ön koltuğunda unutması ve hırsızların da bunu fark etmesi üzerine arabamızın camını patlattılar. Arkadaşımın tüm almış olduğu hediyelik eşyaları, pasaportu, kredi kartları her şeyi gitti. Zaten Kaliforniya bölgesi Amerika’nın en tehlikeli bölgelerinden biri. Çok sayıda evsiz insan var, çok sayıda uyuşturucu kartelleri var, çok sayıda kaçak olarak yaşayan insanlar var özellikle Meksikalılar. Polisi aradık geldiğinde durum onun için o kadar normaldi ki bu tür olaylar Kaliforniya bölgesinde çok oluyormuş. Bizim olayımız da polisin gün içerisinde benzer şekilde karşılaşmış olduğu 16. Olaymış. Düşünün bölgenin ne kadar güvensiz olduğunu. Polis genel raporu tuttuktan sonra havaalanına gelip uçağımıza binebildik. Yaklaşık 7 saat süren aktarmalı uçağımızla Amerika’nın Başkenti Washington’a geldik. Arkadaşımın pasaportu kaybolduğu için Türk konsolosluğuna gittik geçici bir pasaport çıkarmak için. Başımıza gelenleri ayrıca ilettik konsolosluğa. Onlar da zaten Kaliforniya bölgesindeki polislerle iletişim halinde oldular herhangi bir şey bulunursa bizlere iletilsin diye.
Gezimize devam ettik. Washington’u gezdikten sonra trenle 1 saat yolculuğun ardından New Jersey’e geldik. New Jersey’de yaşayan birçok Türk vatandaşımız vardı. Bizim arkadaşlardan birinin akrabasının yanında kaldık. Ardından Phlidelphia’yı da gezip New York’a geçtik. New York son durağımızdı ve Amerika’nın en pahalı hayatının olduğu yerlerden biriydi. New York’u gezdiğimiz sırada San Fransisco Polisi bizi aradılar pasaport ve kredi kartlarının bulunduğunu geriye kalan değerli eşyaların kaybolduğunu söylediler bize. Arkadaşımın eşyaları biz Türkiye’ye gelince bir hafta sonra geldi. Genel olarak travel güzel geçmişti. Arkadaşımızın eşyaları çalınmasaydı daha güzel olacaktı. Bunları yazmam söylemem gerekiyor çünkü bir gün sizler de Amerika’ya giderseniz ya da gitmişseniz bu tür olayların çok olduğunu bilmenizi istedim. Ayrıca bizim tek değildi arabası patlatılıp eşyaları çalınan bizimle beraber travela çıkan Tayvanlı arkadaşlarımızın arabası Las Vegas’ta patlatılmış, Romanyalı arkadaşlarımız Chicago’da benzer olayı yaşamış ve daha birçok grup. Yaklaşık 3 ay 20 gün boyunca Amerika’da yaşadığım iş tecrübesi, yaşam tecrübesi, dil tecrübesi bana çok şey kattı. Öz güvenim arttı, dünyanın diğer ucunda iyi kötü şeyler yaşadık ve hepsini tek başımıza çözdük. Yani anlayacağız bu program ile İngilizce pratiğimi arttırarak konuşmam akıcı hale geldi. İyi bir para kazanarak ülkeme döndüm. Amerika’da yaşamayı tecrübe edip Amerika’nın 12 büyük ve ünlü şehrini görmüş oldum. Bana ayırmış olduğunuz bu sayfa için çok teşekkür ederim. Hayattaki motivasyonunuzu, mutluluğunuzu ertelemeyin. Hayat şartları hiçbir zaman optimum olmuyor. Optimumu beklerken cesaretimiz kırılıyor, zaman geçiyor. Peki ya sizi ne mutlu ediyor?