Değerli dostlar merhaba.
Sinema endüstrisinin gelişmesiyle beraber, sinemalarda ve evlerimizde konusu ve kategorisi farklı binlerce filme ulaşma ve izleme şansımız oldu. Bu filmlerden çoğu günlük hayattan kesitler vererek bize anlık coşkular verirken, kimisi de hayatımızda ders niteliğinde izler bıraktı. Ancak ders niteliğindeki filmlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini de belirtmemde fayda var.
Şimdi sizlere 1 dakika süre veriyor ve “Unutmadığınız bir film” ismi söylemenizi istiyorum ve tabii ki bu filmi neden unutamadığınızı da.
Bana bu soruyu sorduğunuzda, vereceğim cevap çok enteresan gelebilir ancak ben en çok “Rocky IV “filminin hayatımı etkilediğini düşünüyorum. Zira bu filmi onlarca kez izlememe rağmen her seferinde farklı açılardan bakarak, farklı şeyler öğrenmişimdir.
Rocky IV, Sylvester Stallone‘nin yönettiği ve başrolünü Talia Shire ile paylaştığı 1985 ABD yapımı spor-dram filmidir. Filmin konusunda aşinasınızdır. Filmde Rocky Balboa, Clubber Lang ile ikinci kez dövüşüp rövanşı aldıktan sonra bokstan emekli olmuştur ve ailesi ile birlikte sakin bir hayat yaşamaktadır. Ancak Sovyetler Birliği‘nin en iyi boksörü ve en iyi atleti Ivan Drago, Balboa ile dövüşmek için meydan okur. Rocky Balboa’nın en iyi arkadaşı Apollo Creed onun yerine mücadele etmeye karar verir ve Drago ile yaptığı maç sırasında öldürülür. Rocky arkadaşının intikamını almak ve ülkesinin onurunu savunmak için Rusya’da Drago ile mücadele etmeye karar verir.
Peki bir boks filminden çıkarabileceğimiz dersler neler olabilir? Dilerseniz kısaca özetleyelim:
- İşinizde gerçekten iyiyseniz ve sınırlarınızın da farkındaysanız, imkânsız sayılabilecek durumlarda bile meydan okuyabilirsiniz. Zira bu filmde Rocky başarılı bir spor yaşantısının ardından emekli olmuş ve uzun süre dövüşmemiş olmasına rağmen, Rus boksör Ivan Drago’nun meydan okumasına karşılık vermiş ve onunla Moskova’da dövüşmeyi kabul etmiştir.
- Başarılı olma isteği çok önemli bir motivasyon kaynağıdır. Ancak bunun dışındaki bazı etkenler de motivasyon sınırlarını zorlayabilir. Bu filmde Rocky’nin en iyi arkadaşı Apollo Creed’in ringde Ivan Drago tarafından dövüş esnasında öldürülmesi, Rocky’de intikam duygusunu ve ülke onurunu koruma motivini harekete geçirmiş, bu da maça çıkması ve kazanması için yeterli bir motivasyon kaynağı oluşturmuştur.
- Rakibinizin ya da rakiplerinizin kaynaklarının sizden üstün olması, başarısızlık için bir bahane olamaz. Önemli olan ihtiyaçlarınızı doğru belirlemek ve kaynaklarınızı bu yöne aktarmaktır. Filmde rakibi son teknoloji ürünü cihazlarla dövüşe hazırlanırken Rocky, doğanın sınırsız kaynaklarını kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanmıştır.
- Rakibinizi iyi tanımak başarıya giden yolda işinizi kolaylaştırır. Rakibe dayalı stratejiler sizin başarıya ulaşmanızdaki en önemli anahtarlardır. Rocky, Ivan Drago’yu çok iyi etüt etmiş, zayıf yönlerini belirlemiş ve stratejisini bunun üzerine inşa etmiştir. Filmin dövüş sahnesinde karşımıza çıkan “Ayakta kal” ve “Acıt” direktifleri bu stratejiyi destekleyen motivatörlerdir.
- Başarılı olmak için sabır gerekir. Ancak sabırlı insanlar başarılı olabilirler. Rocky dövüşün son raunduna kadar sadece ayakta kalarak Ivan Drago’nun yorulmasını sağlamış, Ivan Drago’nun kaşının açılmasıyla beraber üstünlük Rocky’ye geçmiştir.
- Başarı yolculuğu düz bir yol değildir. Kötü giden şeyler ve tam tersi iyi giden şeyler bir anda değişebilir. Bunu farkında olan Rocky, Ivan Drago’nun kaşının açılmasından hemen sonra, zayıf olan karaciğerine yüklenmiş ve rakibinin yıkılmasını sağlamıştır.
- Sonuca ulaşmak için, size destek olan taraftarlara ihtiyacınız vardır. Bu taraftarlarınız öncelikle ailenizdir. Filmde sonuç ne olursa olsun Rocky’ye destek olan bir aile tablosu çizilmektedir. Ayrıca Ivan Drago’nun başarısı için onu alkışlayan Rus üst düzey yetkililer ve taraftarlar, Rocky’nin ipleri eline almasıyla Rocky’nin taraftarı olmuşlardır.
Gördüğünüz gibi sadece bir filmden bile hayatınızı kolaylaştıracak ve sizi başarıya ulaştırabilecek ipuçları elde etmek mümkündür. Günümüz film endüstrisi, empoze etme stratejisiyle filmlerin senaryolarını hazırladığı ve çektiği için, sizlerin her bir filmden kendi işinize yarayan pek çok çıkarım yapmanız mümkündür. Yapabiliyorsanız en güzeli, aynı bir film eleştirmeni gibi her filmden sonra oturup, izlediğiniz film hakkında ufak notlar hazırlamak, işinize yarayacakları ayıklamak ve bunu kendi hayatınıza uyarlamaktır.
Umarım hepimiz hayatınızın senaryosunu kendimiz yazabilme özgürlüğüne sahip oluruz.
Sevgi ve saygılarımla, sağlıcakla kalın.