Ecz. Ayşegül BİRLİK
SPORUN KİRLİ YÜZÜ; PERFORMANS ARTTIRICI İLAÇLAR VE ECZACININ YERİ (I)
Popüler spor dergisi Sports Illustrated, elit denilen olimpik atletlere sorar;
- “Eğer yakalanmayacağını ve kazanacağını bilsen Performans Arttırıcı İlaç ( PED) – yani kısaca doping – kullanır mıydın?”
Cevap %98 evet olmuştur.
Soruyu değiştirirler:
- “ Yakalanmayacağın bir PED / doping kullansan ve önündeki 5 sene tüm yarışlarını kazansan ama sonunda ölsen, yine de kullanır mıydın?”
Cevap hâlâ %50 evettir.
Ünlü beyzbolcu Alex Rodriguez ve bisikletçi Lance Armstrong manşetlerden inmeyen ünlerini (!) şüphesiz farmasötik performans arttırıcılar yani kısaca dopinge borçlular. Skandal isimlerdi ancak bu yolda yalnız değillerdi. Elit atletlerin genelde PED kullanım oranı 6/10’dır.
‘Doping yapmak’ özetle Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) tarafından düzenlenen protokollere uymamak ve yarışlarda yasaklı farmasötik ürünler kullanmaktır. WADA listeleri her durumda ya da belli sporlarda yasaklı maddeleri içerir, her yıl listeler yenilenir, gerekirse eklemeler yapılır.
Her yarış sonrası WADA ilk 5 sıradaki atletin kan ve idrar numunelerini alır, ayrıca 2 atleti de rastgele seçer. Örnekler ikiye ayrılır ve gelişen teknolojilerle yeniden test edilmek üzere 8 yıl süreyle saklanır. Ayrıca profesyonel atletler günlük hayatlarını yaşarken her an ajans yetkililerince çağrılıp idrar-kan örneği vermeyi kabul etmiş sayılırlar. Test sonuçları Atlet Biyolojik Pasaportu (ABP)’na işlenir. Ani sapmalar ve şüpheler kontrol edilir.
Bir sporcunun doping yapma sebepleri nedir?
- Güç ve dayanıklılığı arttırmak (aerobik kapasite)
- Toparlanma sürecine katkı
- Konsantrasyon, fokuslanma ve kararlılık artışı
- Yorgunluk belirtilerini geciktirme
- Kilo ve yağ kaybı
- Ağrı algısını azaltma
- Kas kütlesi artırımı
Aerobik performansı arttırmak için en etkili yöntemlerin başında kasların daha çok oksijenlenmesini sağlamak geliyor, yani kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırmak. Bu sebeple kan dopingi ve Eritropoietin ürünleri kullanımı başta bisikletçiler olmak üzere profesyonel sporcular için ilk sırada. Bunun dışında Anabolizan denilen steroid maddelerin de suistimali çok yaygın. Hatta internet ortamında oluşturulan online gruplarda bile bu maddelerin dozlama ve kullanımı ile ilgili sohbetler dönüyor. Sporcular buradan bilgilenerek veya antrenörünün teşvik ve yönlendirmesiyle doping hayatına başlayabiliyor.
Kimi zaman günlük hayatta kullanılan gıda takviyeleri ile bilinmeden de doping maddesi vücuda alınabiliyor. Kontaminasyon dediğimiz bu durumda bazı sertifikalı merkezlerin ürünlere “dopingfree” (dopingsiz) onayı verip vermediklerinin kontrol edilmesi mümkün. Bazı güvenilir supleman markaları da bu merkezlerin onayını ürün etiketlerinde belirtiyorlar.
Yeterli mi tartışılır ancak genel bilince katkı sağladığını düşünüyorum.
Milyon dolarlık bir spor sektörü ve ikinci kürsü yapana “first loser” (ilk kaybeden) denilen bir ortamdan bahsedilirken sporcuların ün, saygı, para ve kabul edilirlik uğruna doping yapma girişimleri hiç bitmeyecek mi? Yukarda yüzdeleri verilen cevaplara bakınca bile bitmeyeceğini anlayabiliriz…
Antidoping uygulamaları ile yapılan testlerde yakalanmama olasılığı da söz konusudur. Çoğu sporcunun ilgili ilaçların farmakoloji ve farmakokinetiğine en az 3. sınıfta olan bir eczacılık öğrencisi kadar hakim olabilmesi olayın boyutunu inanılmaz yapıyor. Dozlama, maskeleme yöntemleri gibi bilgiler kötü amaçlarla kullanılabiliyor.
Bilim bir taraftan temiz spor anlayışı uğruna doping testlerini geliştirirken aynı bilimin karanlık yüzü performans arttırıcı yeni farmasötik formlar veya metabolitler keşfetmeye ve denemeye devam edecektir. Ne kısırdöngü ama…
Profesyonel sporcuların dışında halkın içindeki spor insanlarının da içinde olabildiği doping olayı, gym denilen çoğu denetimsiz spor salonları ile başta erken yaşta problem olabilecek bir durumda maalesef. İmaj ve güç uğruna bilinçsiz başvurulan performans arttırıcı ilaçlar yanında yasaklı madde kontaminasyonu şüpheli sporcu gıda takviyeleri de tehlike arz ediyor ve en önemlisi de başıboş bir alan olarak önümüzde duruyor.
Bir sonraki yazımda bu tehlikeli durum karşısında eczacıların duruşu ve yapabileceklerini anlatacağım.
Sağlıklı ve bol hareketli günler dilerim…
Kaynaklar
- Angell PJ, Chester N, Sculthorpe N, Whyte G, George K, Somauroo J. Performance enhancing drug abuse and cardiovascular risk in athletes: implications for the clinician. Br J Sports Med. 2012
- Botrè F, Wu M, Boghosian T. Preparation and accreditation of anti-doping laboratories for the Olympic Games. Bioanalysis. 2012
- Bamberger M, Yaeger D. Over the edge. Sports Illustrated. 1997.
- Brennan BP, Kanayama G, Pope HG Jr. Performance-enhancing drugs on the web: a growing public-health issue. Am J Addict. 2013