Uzm. Ecz. Fatih KARATAŞ
İlk yazımda bahsetmeye çalıştığım immünostimülan bitkilerden sonra bu ayki yazımda da sizlere tıbbi çaylardan bahsetmek istiyorum. Rasyonel Fitoterapide kullanılan ürünler piyasada yaygın haliyle kapsül, tablet draje vb. farmasötik formlarda bulunsalar da halk arasında en sevilen şekli Tıbbi Çay’dır. Dikkat ederseniz bitkisel çaydır demedim. Eğer hastalıklardan korunmak, hastalığın iyileşmesine yardımcı olmak için tamamlayıcı ve destekleyici olarak bir çay hazırlanmışsa bunun adı tıbbi çaydır.
Tıbbi Çay;
Günlük rahatsızlıklar olarak belirtilen şikâyetlerin iyileştirilmesinde; tedavi edici değere sahip etken madde/maddeler içeren bitki ya da bitki parçalarından hazırlanan hastalıklardan koruyucu, tedavi edici veya tedaviyi destekleyici olarak yararlanılan çaylar olarak tanımlanabilir.
Tıbbi çay çeşitleri;
- Tek bitki çayları: Tek bir bitkinin kök, rizom, kabuk, yaprak, çiçek, meyve, tohum gibi kısımlarından veya bitkinin bütününden hazırlanan çaylardır. Adaçayı, kuşburnu, nane, papatya, Ihlamur, sinameki gibi çaylar bu gruba giren örnek çaylardır.
- Karışım çayları: İçinde birden fazla çeşit bitki veya bitki kısmı bulunan çaylardır. fitoterapide temel kural; karışımda 4-7 bitkiden fazla bitkinin bulunmaması yönündedir. Karışım çaylarda üç tip drog bulunur:i-)Temel droglar: Tedaviye yönelik olarak kullanılan droglardır. Karışımda 2-3 adet bulunur ve karışımın en az %70’ini teşkil eder.iii-)Tamamlayıcı droglar: Karışımın güzel görünmesini ve hoşa gitmesini sağlayan droglardır.
- ii-)Yardımcı droglar: Temel drogların etkisini artırmak, yavaşlatmak veya etkiyi belirli bir bölgeye yöneltmekten sorumlu droglardır.
Tıbbi çay hazırlama yöntemleri;
- İnfüzyon (demleme): Parçalanmış bitki veya bitki karışımı (2 g parçalanmış drog) üzerine 100 ml sıcak su (80ºC) ilave edilir. Karıştırılıp kapağı kapatılır. Çok hafif ateş üzerinde 5 dakika tutulur. Dekante edilir ya da süzülüp ılık ve taze iken tüketilir. Bu yöntem bilhassa uçucu yağ ve glikozit ihtiva eden droglarda ve toprak üstü kısım (herba), yaprak, çiçek gibi kısımları kullanılan bitkilerde uygulanır. Örneğin: Tarçın kabuğu
- Dekoksiyon (kaynatma): Bitki veya bitki karışımı ( 2 g parçalanmış drog ) üzerine 100 ml soğuk su ilave edilir. Hafif ateş üzerinde sık sık karıştırılarak kaynatılır. yarım saat sonra sıcak süzülür. Bilhassa alkoloid, saponin, tanen ihtiva eden droglarda ve kök, kabuk, odun gibi sert kısımları kullanılan bitkilerde uygulanır. Örneğin: Meyan Kökü.
- Maserasyon (ıslatma): Bitki veya bitki karışımının üzerine soğuk su ilave edilir, birkaç saatten birkaç güne kadar değişen sürelerde oda sıcaklığında bekletilir. Arada sırada çalkalamak veya karıştırmak faydalıdır, süzülür, soğuk olarak veya ısıtılarak içilir. Özellikle müsilaj içeren hatmi, ebegümeci, keten gibi droglarda kullanılır. Çünkü sıcaklık, müsilajlı maddelerin akışkanlığını azaltarak süzülmesini güçleştirir. Ayrıca, çaya geçmesi istenmeyen etkili maddeler varsa ve bu maddeler sıcak suda daha fazla çözünüyorsa maserasyon yapmak daha uygun bir yöntemdir.
En yaygın kullanılan yöntem infüzyondur. Bazen etkiyi artırabilmek için birden fazla yöntem beraber kullanılabilir. Önce kök, kabuk gibi kısımlar suyla kaynatılır, kaynatmaya son verildikten sonra toprak üstü kısım, yaprak, çiçek gibi kısımlar konur, gerekirse çay süzüldükten sonra soğutulup müsilajlı droglar ilave edilebilir. İnfüzyonlar sıcakken, dekoksiyonlar soğukken süzülmelidir. Çayın hazırlanış şekli bazı drogların etkisini değiştirebilir. Mesela; ipeka kökünün infüzyonu balgam söktürücü, dekoksiyonu ishal kesici etkiye sahiptir.
Tıbbi çaylar ile ilgili temel kavramlardan bahsettikten sonra şimdide sizlere çeşitli hastalıklarda hazırlayabileceğiniz tıbbi çay örnekleri vermek istiyorum.
Ağız boğaz yaraları için; Ada çayı (Salvia triloba yaprakları Salviae folium) ve Mayıs papatyası (Matricaria chamomilla, Matricariae flos) eşit oranda karıştırılarak sıcak suda ağzı kapalı 5-10 dakika bekletilerek hazırlanan tıbbi çay gargara olarak ağız yaralarında kullanılabilir.
Hafif boğaz iltihapları ve ses kısıklarında;
Sambuci flos ( Mürver Çiçeği ) 20 k
Malvae flos ( Ebegümeci çiçeği ) 20 k
Rosae caninae fructus ( Kuşburnu Meyvesi ) 15 k
1 k= 1 gram
Günde 3 defa 1 tatlı kaşığı çay karışımına 150 ml kaynar su eklenerek içilir.
Kuru öksürüklerde göğüs yumuşatıcı olarak;
Sambuci flos (Mürver Çiçeği) 20 k
Malvae flos (Ebegümeci çiçeği) 15 k
Foeniculi fructus (Rezene meyvesi) 5 k
Liquiritiae radix (Meyan Kökü) 10 k
Menthae folium (Nane yaprağı) 10 k
Matricariae flos (Papatya Çiçeği) 5 k
Günde 3 defa 1 tatlı kaşığı çay karışımına 150 ml kaynar su eklenerek içilir.
Ateşli akut soğuk algınlığında;
Salicis cortex (Söğüt kabuğu) 30 k
Tiliae flos (Ihlamur Çiçeği) 40 k
Matricariae flos (Papatya Çiçeği) 10 k
Aurantii pericarpium (Turunç kabuğu) 10 k
Soğuk Algınlığında;
Tiliae flos (Ihlamur Çiçeği) 10 k
Sambuci flos (Mürver Çiçeği) 10 k
Melissae folium (Melisa Yaprağı) 10 k
Rosae caninae fructus (Kuşburnu Meyvesi) 10 k
Hibisci flos (Hatmi Çiçeği) 5 k
Foeniculi fructus (ezilmiş) (Rezene Meyvesi) 5k
S: Günde 3 defa bir tatlı kaşığı çay karışımına 150 ml kaynar su eklenip birer fincan içilir.
Yaşlılar için astım, kronik bronşit ve akciğer anfizeminde destekleyici olarak;
Malvae flos (Ebegümeci çiçeği) 40 k
Primulae radix (Çuha kökü) 20 k
Melissae folium (Oğulotu Yaprağı) 20 k
Crataegi flos (Alıç Çiçeği) 20 k
S: 3 x 2 tatlı kaşığı çay karışımı,150 ml kaynar suya eklenerek demlenir ve içilir.
Çocuklar için soğuk algınlığı;
Tiliae flos (Ihlamur Çiçeği) 80 k
Menthae folium (Nane yaprağı) 20 k
Uyku düzensizliği için;
Radix Valerianae (Kediotu kökü) 15 k
Flos Citri (Limon çiçeği) 15 k
Melissae folium (Oğulotu Yaprağı) 15 k
Lupuli Strobuli (Şerbetçi otu) 15 k
S: 5 g karışım üzerine 250 ml sıcak su dökülüp yatmadan önce içilir.
Spor Yapanlar için;
Crataegi flos (Alıç Çiçeği) 15 k
Rosmarini Folium (Biberiye yaprağı) 15 k
Millefolii herba (Civanperçemi) 15 k
Bu formulasyon kalbi güçlendirir, yorgunluk hissini yok eder.
İştahsızlık;
Gentianae radix ( Jansiyan kökü ) 20 k
Aurantii pericarpium ( Turunç kabuğu ) 20 k
Centaurii herba ( Kırmızı kantaron ) 25 k
Absinthii herba ( Pelin otu ) 25 k
Cinnamomi cortex ( Tarçın ) 10 k
S: Yemeklerden yarım saat önce, günde birkaç kez içilir
Anne Sütü artırıcı;
Anisi fructus ( Anason Meyvesi ) 1 k
Carvi fructus ( Kimyon meyvesi ) 1 k
Foeniculi fructus ( Rezene Meyvesi ) 1 k
Urticae folium ( Isırgan Yaprağı ) 1 k
Melissae folium ( Oğul otu Yaprağı ) 1 k
S: 1 tatlı kaşığı çay karışımına 150 ml kaynar su eklenip Günde 3-5 fincan içilir.
Kabızlık;
Sambuci flos ( Mürver çiçeği ) 20 k
Matricariae flos ( Mayıs papatyası çiçeği ) 10 k
Foeniculi fructus ( Rezene Meyvesi ) 10 k
Sennae folium ( Sinameki yaprağı ) 8 k
S: gece yatmadan önce 2 tatlı kaşığı çay karışımı üzerine 200 ml kaynar su eklenir ve içilir.
Tabi ki bu tıbbi çay örneklerini çoğaltmamız mümkündür. Tıbbi çayların hazırlanması ve kullanımı esnasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlardan bahsetmek gerekir.
- Tıbbi çay formülasyonu hazırlarken kullanılacak drogların kalite, etkinlik, güvenilirlik ve standardizasyonu bakımından gerekli test ve kontrolleri sağlamış olması gerekir. Bu standartları sağlamayan firmaların drogları bu tip formülasyonlarda kullanılmamalıdır.
- Tıbbi çay formüllerinde kullanılan drogların dozları için güven aralığı geniş olduğundan önerilen dozlarda rahatlıkla kullanılabilir.
- Formülasyondaki droglar göz önüne alınarak uçucu yağ içerenlerin taze olarak hazırlanıp, hemen tüketilmesi. Kaynatma ve Maserasyon yöntemiyle hazırlanan çayların ise, bir gün içinde tüketilmesi gerekmektedir.
- Yapay tatlandırıcılar kullanılmamalıdır. Tatlandırma çok gerekli ise bal veya doğal şeker kullanılmalıdır.
- Tıbbi çayı hazırlarken cam veya porselen demliklerin kullanılmasına dikkat edilmelidir.
- Bir yaşından küçük çocuklarda ve hamilelerde doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Günlük doz olarak; 6-12 yaş çocuklara yarım-bir çay bardağı, yetişkinlere de 2-4 fincan kadar kullanımı önerilmektedir.
- Kanser, kalp, böbrek hastaları gibi Kontrendike durumlara özellikle dikkat etmelidirler.
- İlaçlar ile olan etkileşimlerine çok dikkat etmek gerekir. Tıbbi Çay tavsiye etmeden önce mutlaka hasta öyküsü sorgulanmalıdır. Ayrıca oluşabilecek yan etkileri dikkatle takip etmek doğru olur.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre, dünya nüfusunun % 80-85’nin halen sentetik ilaçları hiç kullanmadığı veya kendi geleneksel kültürlerindeki bitkisel kökenli ilaçlara güvendiği bilgisi kayıtlıdır. Bu bilgilerin ışığında biz eczacılar; tıbbi bitkilerin etkilerinin, yan etkilerinin, kullanılış biçimlerinin işlendiği Farmasötik botanik, Farmakognozi ve Fitoterapi gibi dersler aracılığıyla lisans düzeyinde bu konuda eğitim alan yegâne meslek grubuyuz.
Bugün Almanya, Fransa, İsveç ve İspanya gibi bitkisel ilaç kullanımı ve satışında lider ülkelerde doktorlar hastalara bu tip tıbbi çayları tedavinin bir parçası olarak reçete etmekte ve eczanelerde tıbbi çay reçetelerini hastaya sunmaktadır. AB ülkelerinde uygulanan bu tamamlayıcı tedavi yöntemi işleyişinin bir benzerini ülkemizde oluşturabilmemiz için atılması gereken ciddi adımlar vardır. Örneğin sağlık otoritesinin konunun uzmanları ile yapacağı çalıştaylar vasıtasıyla standart tıbbi çay formüllerini oluşturması gerekmektedir. Ayrıca hekimlerin bu bağlanmada eğitilmesi ve eczanelerde çayları hazırlayabilmek için teknik alt yapının güçlendirilmesi gerekmektedir. Eczacılarımız pratikte Tıbbi çay reçetelerini hazırlamak istediklerinde bu çay formülüne konabilecek kalitede drog bulmaları ülkemizde ne yazık ki mümkün değildir. Bu konuda üretim yapan firma sayısı yok denecek kadar az. Var olan üreticiler de ekonomik olarak çok zor durumdadır. Acilen hammadde sıkıntısını bertaraf edecek adımlar atılmalıdır. Aksi halde bitkisel ilaçlar ve ürünler uygun kalite, güvenilirlik ve etkinlik standartlarını sağlayamayacak ve bu da toplum sağlığını ciddi anlamda sıkıntıya sokacaktır. Yapılacak uzun, orta ve kısa vadeli planlamalar ile bu konudaki sıkıntılar bir an önce giderilmelidir.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…