“Türkiye Serbest Eczane Sektörü Analizi” çalışmasında, Türkiye’de serbest eczane sektörünün yapısı, işleyişi, finansmanı, harcamaları ve geri ödeme sisteminin detaylı analizi yapılıyor.
Dr. Hasan Bağcı ve Mehmet Atasever tarafından hazırlanan “Türkiye Serbest Eczane Sektörü Analizi” kitabı Türk Eczacıları Birliği tarafından yayınlandı. Türkiye sağlık sisteminin en önemli bileşenlerinden olan ilaç sektörünün, hizmet sunumunu yapmakta olan serbest eczane sektörü, sağlık sistemimizde çok önemli bir fonksiyon icra etmektedir. “Türkiye Serbest Eczane Sektörü Analizi” çalışmasında, Türkiye’de serbest eczane sektörünün yapısı, işleyişi, finansmanı, harcamaları ve geri ödeme sisteminin detaylı analizi yapılarak 2002-2020 döneminde serbest eczane sektörünü etkileyen gelişmeler detaylı olarak ele alınmış.
Sektörün rakamsal – finansal – ekonomik boyutu
Kitaba takdim yazısı yazan Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak şunları ifade etti: “2020 yılı itibarıyla, Birliğimize kayıtlı 39.442 eczacının yüzde 70’ine yakını serbest eczane sahibi veya çalışanı olarak mesleklerine devam etmektedir. Serbest eczaneler birinci basamak sağlık kuruluşları olma görevini yerine getirirken, bir iktisadi faaliyet de göstermekte olduklarından bu eczanelerin işletilmesi ve yönetilmesi de finansal bir boyut taşımaktadır. Birliğimiz, 1956 yılında yürürlüğe giren 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanununa göre, tüm sektörlerde çalışan eczacıların mesleki ve ekonomik çıkarlarını korumakla görevli olduğu gibi, serbest eczanelerden ilaç alımını sağlayan protokolü de eczacılar adına geri ödeme kurumu ile yapmaya yetkilidir. Bu protokol, kamunun ilacın yüzde 90’ından fazlasının alıcısı olduğu düşünüldüğünde, eczacının ana gelir kaynağını oluşturmaktadır. Avrupa’da meslektaşlarımız; birinci basamak sağlık sunumu vermenin gereği olarak sadece ilaç alış verişi ile değil, eczacıların sunduğu diğer hasta hizmetleri nedeniyle de ücretlendirilmektedir. Aşılama, kronik hastalık takibi, sigarayı bırakma programları gibi hizmetler, eczacının ücret aldığı konular arasında yer almaktadır. Çünkü eczacılar için mesleki dönüşüm, ilaç odaklı olmaktan hasta odaklı olmaya kaymaktadır. Biz Türk Eczacıları Birliği olarak, “kamuya, hastaya, eczacıya ilaç olmak” vizyonu ile gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda bu üçü arasındaki dengenin kurulmasına azami özen göstermek durumundayız. Bu nedenle de sektörün rakamsal – finansal – ekonomik boyutunu değerlendirecek tüm çalışmalara kucak açmaktayız. Veri temelli analizler, bizi gerçek serbest eczacılık alanına kesinlikle daha fazla yaklaştıracak ve görevimizi daha nitelikli bir biçimde yerine getirmemize olanak sağlayacaktır. Türkiye’de serbest eczane sektörünü bütün yönleriyle detaylı analiz eden çalışmanın hayata geçirilmesi için yoğun gayret gösteren Mehmet Atasever ve Dr. Hasan Bağcı’ya teşekkür ederim.”
Rehber niteliğinde bir çalışma
Dr. Hasan Bağcı ve Mehmet Atasever de kitabın önsüzünde kitap hakkında şu bilgileri veriyor: “Türkiye Serbest Eczane Sektörü Analizi” çalışmasında, Türkiye’de serbest eczane sektörünün yapısı, işleyişi, finansmanı, harcamaları ve geri ödeme sisteminin detaylı analizi yapılarak, serbest 2002-2020 Döneminde serbest eczane sektörünü etkileyen gelişmeler detaylı olarak anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışma altı temel bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde: Türkiye sağlık sisteminin değerlendirilmesi yapılmış, Türkiye sağlık sisteminde sağlanan gelişmelere ana hatlarıyla yer verilmiş, sağlık harcamalarının gelişimi ve sağlık hizmet memnuniyeti anlatılmıştır.
İkinci bölümde: İlaç sektörünün yapısı ve işleyişi değerlendirilmiş ilaç dağıtım kanalları anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde: Avrupa’da ve Türkiye’de serbest eczane sektörünün yapısı ve işleyişi ile ilgili değerlendirilmesi yapılmıştır.
Dördüncü bölümde: Türkiye’de serbest eczane sektörünün finansmanı, kamu ilaç bütçesinin oluşturulması, fiyatlandırma ve geri ödeme sistemi anlatılmıştır.
Beşinci bölümde: Türkiye’deki serbest eczane pazarı ve harcamalarının gelişimi yıllar itibarıyla, detaylı olarak nominal ve reel rakamlarla mukayeseli olarak incelenmiş, grafiklerle desteklenmiştir. Ayrıca serbest eczane harcamalarının GSYH, sağlık harcamaları, toplam ilaç harcamaları, faiz dışı kamu harcamaları ve vergi gelirleri ile mukayeseleri yapılmıştır.
Altıncı bölümde: Türkiye’deki serbest eczane pazarı, harcamaları, tüketimi, fiyat ve serbest eczane ciro ve kar analizi yapılmış ve OECD ülkeleri ile mukayese edilmiştir. Ayrıca çalışmanın ek bölümünde son yirmi yılda Türkiye eczacılık sektörünü etkileyen
gelişmelere yer verilmiştir. “Türkiye Serbest Eczane Sektörü Analizi” çalışması ile Türkiye’deki serbest eczane sektörü ve finansmanı ile ilgili önemli bir boşluğun doldurulacağını, serbest eczane sektörünün mali boyutunun daha iyi anlaşılacağını, tüm ilgililerin daha sağlıklı analiz yapacağını ve karar alma noktasında olanlara da yardımcı olacağını düşünüyoruz. Bu vesile ile çalışmanın daha sonra yapılacak ileri araştırmalara rehberlik etmesini temenni ediyoruz. Çalışmanın yapılmasında öncülük eden Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeleri ile çalışmanın yapılmasına katkı sunan Dr. Ecehan Balta ile Meltem Türker’e teşekkür ederiz.”
Sektör ile ilgili değerlendirme
Dr. Hasan Bağcı ve Mehmet Atasever sektör ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyorlar: “Türkiye ilaç endüstrisi, uzun yıllara dayanan üretim kültürü, yüksek katma değer ve ileri teknolojiye dayanan yapısı, deneyimli insan gücü ve ihracat potansiyeliyle, ülkemizin sanayi dönüşümüne önemli katkı sağlayacak öncelikli sektörler arasında yer almaktadır. Sağlık Bakanlığının önderliğinde ilaç sektöründe yerelleşme ve teknolojik dönüşüm hamleleri uygulamaya konulmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulanması esnasında ve sonrasında sağlık hizmetlerinde erişimdeki gelişmelerle ilaca erişimin de önemli ölçüde arttığı gözlenmiştir. Nüfusun artması, yaşlanması, teknolojideki gelişmeler, hastalıkların daha erken evrelerde teşhis edilmesi, yaşam tarzlarındaki olumsuzluklar gibi nedenler de bu gelişmelere eklendiğinde önümüzdeki yıllarda hem sağlık harcamalarının hem de ilaç harcamalarının artacağı ve özellikle sosyal güvenlik sisteminin geniş kapsamı gibi faktörler, söz konusu büyümenin sebepleri arasında gösterilebilmektedir. 2010-2012 dönemini kapsayan global ilaç bütçeleri tespit edilmiş ve ilaç fiyatları 2010 yılında düşürülmüştür. 2011 ve 2012 yıllarında da bütçenin aşıldığı gerekçesiyle ek fiyat indirimlerine gidilmiş, kamu iskontosu artışları yapılmıştır. Bahsi geçen dönemde uygulanan; geri ödeme kurumunca ilaç firmalarından istenen iskonto oranlarının artırılması, kaynak fiyat oranlarının düşürülmesi ve ilaç fiyatlarını belirleyen Euro değerinin güncellenmemesi gibi maliyet azaltıcı fiyat politikaları Türkiye ilaç endüstrisinin potansiyel büyümesini engellemiştir. Bu politikaların sonucu kamu ilaç harcamalarının GSYİH içerisindeki payının 2009 yılında %1, 6 iken 2019 yılında %0,9 seviyesine indirilmiştir. Türkiye’deki ortalama ilaç fiyatı eğilimi incelendiğinde, 2002-2019 döneminde serbest eczanelerde satılan kutu başı ortalama ilaç fiyatı nominal olarak 10,6 TL’den 23 TL’ye yükselmiştir. Aynı dönemde serbest eczanelerde satılan kutu başı ortalama ilaç fiyatı enflasyondan arındırılmış rakamlara göre %59’luk bir düşüşle 55,6 TL’den 23 TL’ye düşmüştür. Türkiye ilaç pazarında satışı bulunan ilaçların perakende satış fiyat dağılımına bakıldığında, serbest eczanelerden satılan ilaçların yarısına yakını 0-17,70 TL fiyat aralığındaki ilaçlar oluşturmaktadır. Bu verilerden yola çıkarak Türkiye ilaç pazarında satışı bulunan ilaçların, birçok ülkeye kıyasla ucuz olduğu yorumu yapılabilmektedir. Türkiye’de 2019 yılında 2002 yılına göre serbest eczane başına ortalama yıllık ciro nominal rakamlar ile %424 civarında artmasına rağmen enflasyondan arındırılmış rakamlara göre bir değişiklik olmamıştır. Türkiye’de 2019 yılında 2002 yılına göre serbest eczane başına ortalama brüt kâr enflasyondan arındırılmış rakamlara göre %20’ye yakın azalmıştır. Türkiye’de 2002 yılında %17,2 olan serbest eczane başına ortalama satış kârlılık oranı 2019 yılında %13,8’e düşmüştür. Eczanelerde Ekonomik ve Finansal Durum ile ilgili araştırmaya göre eczacıların toplam yüzde 63,4’nün aylık ciroları 100 bin TL’nin altındadır. Türkiye’de 2002 yılında 19.021 olan serbest eczane sayısı 2019 yılı sonu itibarıyla 26.558’e yükselmiştir. 2002-2003 öğretim yılında 11 olan eczacılık fakültesi sayısı 2017-2018 öğretim yılında 37’ye ulaşmıştır. Türkiye’de aktif olan eczacıların %88,8‘i özel sektörde, %10’u Sağlık Bakanlığında ve %1,2’si ise üniversitelerde çalışmaktadır. Avrupa’da eczacılar, birinci basamak sağlık hizmeti vermenin gereği olarak sadece ilaç alış verişi ile değil, sundukları diğer hasta hizmetleri nedeniyle de ücretlendirilmektedir. Aşılama, kronik hastalık takibi, sigarayı bırakma programları gibi hizmetler, eczacının ücret aldığı konular arasında yer almaktadır. Çünkü eczacılar için mesleki dönüşüm, ilaç odaklı olmaktan hasta odaklı olmaya kaymaktadır. Türkiye sağlık sistemine sağladığı katkıları saymakla bitiremeyeceğimiz eczacılarımız; kaliteli ilaç tedariki, sağlığın teşviki ve hastalıkların önlenmesi, hastalık taraması, ilaç uyumunun iyileştirilmesi, kronik hastalıkların izlenmesi gibi çok geniş bir yelpazede sağlık hizmet vermektedir. Eczanelerin yaygınlığı, birinci basamak sağlık sisteminin iyi işlemesinin de en önemli garantilerinden bir tanesidir. Çünkü eczane, sağlık sisteminin giriş ve çıkış kapısıdır. Bu anlamda eczacılarımızın sorunlarının çözümü onların mesleki tatmini sağlık sisteminin gelişimi açısından oldukça önemlidir.”